Konya Selçuklu’daki Ahmet Hazım Uluşahin İmam Hatip Ortaokulu’nda, “5. Sınıf Hafızlık ve Yabancı Dil Ağırlıklı Sınıf Öğrenci Kabul Sınavı” sonrası ortaya atılan iddialar gündeme oturdu. Okul müdürü H.A., velilere yaptığı toplantıda başı açık öğrencilerin kaydının yapılmayacağını belirtti.

“Bu okulda başı açık öğrenci mezun etmem”

Sınav sonrası asil ve yedek listeler açıklandı. Ardından okul yönetimi, velilerle bir toplantı gerçekleştirdi. Öğrenci velisi Nazlı Akın, müdürün toplantıda “okulda başı açık öğrenci istemediğini ve 5 bin lira bağış talep ettiğini.” söyledi.

Akın, okul müdürünün kendisine şu sözlerle baskı yaptığını aktardı:

“Siz çocuğu getirin, ben onu ikna ederim. Açık gelirse disipline veririm. Bu okulda başı açık mezun olmamıştır, olmayacak.”

“Kızımız daha 10 yaşında, baskıyla olmaz”

Nazlı Akın ve eşi, okul müdürüyle yeniden görüşme yaptıklarını; fakat benzer baskıcı ifadelerle karşılaştıklarını söyledi:

“Kızımız daha 10 yaşında. Ne kapanmanın ne de zorlamanın ne olduğunu biliyor. Bu yaşta başörtüsü takması onun kararı değil. Müdürse, mevzuata aykırı olduğunu kabul ettiği halde, ‘Ben disipline veririm’ diyerek tehdit etti.”

CİMER ve savcılığa başvurdular

Aile, olay sonrası hem CİMER’e yazılı şikâyette bulundu hem de savcılığa suç duyurusunda bulundu. Müdürün görevden alınmasını ve okul yönetimine dair denetim başlatılmasını talep ediyorlar.

“Anayasal haklar ihlal ediliyor”

Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul, okul müdürü H.A.’nın davranışlarının anayasal haklara ve kişilik özgürlüklerine aykırı olduğunu vurguladı:

“Türkiye Cumhuriyeti laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu müdür, küçük yaşta bir çocuğa ideolojik baskı yapıyor. Anayasa, eğitim hakkını başörtüsü şartına bağlamaz. Sadece veliyi değil, çocuğu da hedef alıyor.”

Ertuğrul ayrıca şunları söyledi:

“Bu müdür hakkında derhal işlem yapılmalı. Bu bir şahsi tutum değil, sistematik dayatmadır. Eğitimdeki liyakatsizlik ve tarikat-tasavvuf etkisinin en açık göstergesidir.”

ÇEDES projesi ve yeni tartışmalar

Olayın, Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ortak yürütülen ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesi kapsamında tartışmaların yoğunlaştığı bir döneme denk gelmesi dikkat çekti. Projenin sınırları ve laik eğitime etkisi kamuoyunda sıkça tartışılıyor.