İran gerçekten nükleer bomba mı yapıyor? İsrail’in gizli saldırısı sonrası tüm dünya diken üstünde! İşte İran’ın 1979’dan bu yana yürüttüğü nükleer plan.
İran ile İsrail arasında tansiyon her geçen gün tırmanıyor. Son olarak İran’ın hipersonik füzelerle gerçekleştirdiği saldırı, gözleri yeniden Tahran’ın nükleer faaliyetlerine çevirdi. Peki İran’ın gerçekten nükleer silahı var mı? Uluslararası gözlemciler ne diyor, İsrail neden bu kadar endişeli?
İran'da Nükleer Silah Var mı?
İran’ın resmi olarak nükleer silaha sahip olduğu yönünde doğrulanmış bir bilgi bulunmuyor. Ancak Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEA) son raporuna göre İran, yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş 400 kg’dan fazla uranyuma sahip. Bu miktar, teknik olarak birkaç nükleer başlık üretmek için yeterli görülüyor.
İran yönetimi ise nükleer çalışmalarının yalnızca enerji üretimi ve tıbbi amaçlarla yapıldığını savunuyor.
Gerilim Nasıl Bu Noktaya Geldi?
İran’ın nükleer yolculuğu 1950’li yıllarda ABD desteğiyle başladı. Ancak 1979’daki İslam Devrimi sonrası bu destek sona erdi. İran’ın nükleer faaliyetleri, 1980’lerden itibaren gizlilikle yürütülmeye başlandı.
Özellikle 1990’ların başından itibaren İsrail, İran’ın nükleer silaha yaklaştığını sık sık dile getirmeye başladı. 2000’li yıllarda ABD ve Batılı ülkeler, İran’a yönelik yaptırımlar uyguladı. 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma umut vericiydi, ancak 2018’de Trump’ın çekilmesiyle süreç yeniden tıkandı.
İran'da Süpersonik Füze Var mı?
İsrail’in kısa süre önce İran’daki bazı nükleer tesislere düzenlediği iddia edilen saldırılar, Tahran tarafından “savaş ilanı” olarak yorumlandı. İran, “Fettah” isimli hipersonik füzeleriyle karşılık verdi. Uzmanlar bu füzelerin Demir Kubbe’yi aşıp hedefe ulaşabilmesinin, nükleer başlık taşıma ihtimalini daha da korkutucu hale getirdiğini söylüyor.
İran'ın Kaç Tane Nükleer Santrali Var?
İran’ın farklı şehirlerinde konuşlanmış yedi büyük nükleer tesisi bulunuyor: Natanz, Fordo, Arak, İsfahan, Buşehr, Tahran ve Parçin. Bu tesislerden bazıları uranyum zenginleştirme (Natanz, Fordo), bazıları araştırma ve enerji üretimi (Tahran, Buşehr) için kullanılıyor. Arak ve İsfahan gibi tesisler ise plütonyum üretme potansiyeli ve yakıt işleme faaliyetleri nedeniyle uluslararası kamuoyunda yakından izleniyor. Parçin ise askeri amaçlı faaliyet yürüttüğü şüphesiyle özellikle Batılı ülkelerin gündeminde. 13 Haziran 2025'te İsrail’in gerçekleştirdiği saldırıda Natanz ve Arak tesislerinin hedef alındığı bildirildi.
Zaman Çizelgesi: Her Yıl “Son Aşamada”
- 1984: İran’ın “son aşamada” olduğu iddiası ilk kez ortaya atıldı.
- 1992 – 2006: İsrailli yetkililer, İran’ın nükleer silaha 3-5 yıl kaldığını defalarca söyledi.
- 2007: ABD raporu, İran’ın 2003’te nükleer silah çalışmalarını bıraktığını öne sürdü.
- 2022 – 2025: UAEA ve Batılı gözlemciler, İran’ın zenginleştirme hızının ciddi tehdit oluşturduğunu bildiriyor.
Bugün hâlâ İran’ın gerçekten nükleer silah yapıp yapmadığı net değil. Ancak sahip olduğu teknoloji ve uranyum kapasitesi, bu potansiyelin artık ciddi bir tehdit olarak görülmesine neden oluyor. İsrail’in saldırıları, İran’ın askeri yanıtları ve uluslararası ajansların raporları bir araya geldiğinde, bölgedeki çatışma riski giderek artıyor.