İstanbul Valiliği'nin sokak hayvanlarının belirli alanlarda beslenmesine yönelik kısıtlamaları, hukuki bir savaşı başlattı. Daha önce 150 avukatın suç duyurusunda bulunduğu genelgeye karşı şimdi de İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi, İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Baro, Valiliğin bu konuda tek başına karar alma yetkisi olmadığını savunarak, kararın "yok hükmünde" olduğunu ve uygulanması halinde Hayvanları Koruma Kanunu'na aykırı fiillerin işleneceğini öne sürdü.
"Valiliğin işlemi yetki gaspıdır, yok hükmündedir"
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi'nden yapılan açıklamada, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun sokak hayvanlarına ilişkin karar alma yetkisini İl Hayvanları Koruma Kurulu'na verdiği belirtildi. Açıklamada, "Valilik bu konuda tek başına karar alamaz. Bu nedenle valiliğin işlemi yetki gaspıdır, yok hükmündedir" ifadelerine yer verildi. Baro, bu gerekçeyle Valiliğin 24 Kasım'daki genelgesinin iptali için dava açtıklarını duyurdu.

"Hayvanı aç bırakmak fiili doğrudan gerçekleşecek"
Dava gerekçesinde, Valilik genelgesinin uygulanması durumunda kanunda açıkça yasaklanan fiillerin işleneceği iddia edildi. Açıklamada, "Bu kararın uygulanması hâlinde, 5199 sayılı Kanun'un 14. maddesinde 'Yasaklar' başlığı altında düzenlenen 'hayvanı aç ve susuz bırakmak, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek' fiilleri doğrudan gerçekleşecektir" denildi. İstanbul Valiliği, genelgesinde özellikle sağlık-eğitim kurumları, havalimanları, ibadethaneler, park ve yol kenarlarında kontrolsüz beslemeye müsaade edilmemesini istemişti.
"Tüm yurttaşları bir kap su ve mama bırakmaya çağırıyoruz"
Baro, Anayasa'nın 137. maddesine atıfta bulunarak, "Konusu suç teşkil eden emir hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren de sorumluluktan kurtulamaz" hükmünü hatırlattı. Bu doğrultuda, "hukuka aykırı bu kararın uygulanmasının mümkün olmadığını" savundu. Açıklamanın sonunda ise vatandaşlara doğrudan bir çağrı yapıldı: "Tüm yurttaşları sokaklara bir kap su ve bir kap mama bırakmaya çağırıyoruz." Bu dava, konunun yargı yoluna taşınmasıyla birlikte, sokak hayvanları politikasında yeni bir hukuki sürecin de başlangıcı oldu.





