Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak 2025 tarihinde çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmişti. Faciaya yönelik davanın üçüncü duruşmasının dördüncü günü tamamlandı. Saat 14.00’e kadar ara verilen duruşmanın ardından mahkeme heyeti, sanıkların cezalarını açıkladı.
11 kişiye müebbet hapis cezası
Mahkeme, aralarında otel sahibi Halit Ergün’ün de yer aldığı 11 kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Diğer sanıklar da ölenlerin sayısına göre müebbet ve farklı hapis cezalarına çarptırıldı. Cezalarda herhangi bir indirim uygulanmadı.

Ceza alan isimler
Kartalkaya davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan isimler şunlar:
Otel sahibi Halit Ergün, eşi Emine Ergül ve 2 kızı ile Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Emir Aras, Sedat Gülener, Kenan Coşkun, İrfan Acar.
Ölen 34 çocuk için ise Emir Aras, Elif Aras, Ceyda Hacıbekiroğlu, Zeki Yılmaz, Kadir Özdemir, Ahmet Demir, Sedat Gülener, Kenan Coşkun ve İrfan Acar’a 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, diğer hayatını kaybedenler için ise 44 kez müebbet hapis cezası verildi.
Böylece tutuklu sayısı 20’ye çıktı.

İlk duruşma 10 gün sürdü
Kartalkaya yangını davasının ilk duruşması 7 Temmuz’da Bolu Sosyal Bilimler Lisesi spor salonunda yapıldı. 10 gün boyunca devam eden duruşmada sanıklar, müştekiler ve tanıkların ifadesi alındı. Ara kararda ise tutuklu sanıklardan otelin kahvaltı aşçısının yardımcısı Faysal Yaver’in yurt dışı çıkış yasağıyla tahliyesine, itfaiye eri İrfan Acar’ın tutuklanmasına karar verildi. Tutuksuz yargılanan bazı sanıklar için ev hapsi tedbirleri devam etti.

Davanın ikinci duruşması 22 Eylül’de başladı ve 2 gün sürdü. Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına, ev hapsindeki sanıkların ev hapsinin sürmesine, tutuksuz sanık Mehmet Salun’un ise tutuklanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
Otel sahibi Halit Ergül’ün son savunması
Mahkemede esasa ilişkin savunmasını yapan otel sahibi sanık Halit Ergül, şunları söyledi:

"Kiracı olduğum bu otelde herhangi bir yangının büyüklüğünü artıracak değişiklik yapmadım. Biz düzenli olarak denetleniyorduk. Aygaz bu olayda en büyük etken. Aygaz'ın en alt kademeden elemanları yargılanmakta. Yangın olayından sonra Türkiye'deki tüm otellerde gaz projelerini incelemeye başlamışlar. Bu eksiklikleri benim bilmem mümkün değildi. Kendi kendine sönebilecek bir yangın Aygaz yüzünden bu hale gelmiştir. Bizi can ve mal güvenliği bakımından denetleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı, bize eksiklikleri bildirmedi. Onların görmediği eksiklikleri benim görmem mümkün değildi. Keşke benim oteli de kapatsalardı da bunlar yaşanmasaydı. Ben diğer otelimde düğünlere izin vermiyordum. Havai fişek atılır da kuşlar ölür diye. Ben işime eşimi ve çocuklarımı karıştırmazdım. Onlar sadece tatil için gelirlerdi. Ben böyle bir yangını, bu riskleri öngöremedim. Eğer böyle olacağını bilsem çocuklarımı, torunlarımı o otelde kaldırmazdım. Tutuksuz yargılanmak istiyorum, çok üzgünüm"
 
             
                            





 
         
         
         
         
        