Köpeklerin insanın en eski dostu olduğu bilinir, ancak bu dostluğun tam olarak ne zaman başladığı uzun süredir bir merak konusuydu. İngiltere'de gerçekleştirilen kapsamlı bir genetik araştırma, bu gizemi aydınlatan önemli bulgular sundu. Antik DNA analizlerine göre, köpeklerin evcilleştirilme süreci yaklaşık 11 bin yıl önce, son Buzul Çağı'nın sona erdiği döneme denk geliyor. Bu, insanların henüz yerleşik hayata geçmeden, avcı-toplayıcı olarak yaşadıkları çağda, vahşi kurtlarla kurulan ilk ilişkilerin başlangıcına işaret ediyor.
5 ayrı soy: Modern köpeklerin kökeni haritası çıkarıldı
Araştırmada, farklı coğrafya ve dönemlere ait antik köpek kalıntılarının DNA'ları incelendi ve modern köpeklerinkiyle karşılaştırıldı. Sonuçlar, Kuzey Yarımküre'ye yayılan köpeklerin beş farklı soy (lineage) olarak evrimleştiğini ortaya koydu. Avrupa'daki ilk köpek popülasyonlarının, Orta Doğu ve Sibirya'dan gelen çeşitli soylardan oluştuğu, ancak zamanla tek bir soyun baskın hale geldiği anlaşıldı. Günümüzde Güney Afrika'nın "Basenji"si ve Meksika'nın "Xoloitzcuintli"si gibi bazı cinsler, bu antik köpeklerin genetik özelliklerini hala büyük oranda taşıyor.

Avcı-toplayıcı insanın cesur hamlesi: Kurtları kampa davet etmek
Araştırma, evcilleşme sürecinin muhtemelen yiyecek artıklarını aramak için insan kamplarına yaklaşan kurtlarla başladığını gösteriyor. Daha az korkan ve insan varlığına tolerans gösteren bu kurtlar, zamanla kampların kenarında yaşamaya başladı. İnsanlar da onların keskin duyularından ve av yeteneklerinden faydalandı. Bu karşılıklı fayda ilişkisi, binlerce yıl içinde korkulan yırtıcıları, kampları koruyan, ava eşlik eden ve nihayetinde sadık dostlara dönüştürdü. Bu süreç, insanların tarıma ve yerleşik hayata geçmesinden binlerce yıl önce gerçekleşti.
Kedilerden 5 bin yıl önce: Evcilleşmedeki liderlik şaşmıyor
Çalışma, köpeklerin insanlar tarafından evcilleştirilen ilk hayvan olduğu tezini güçlü şekilde destekliyor. Köpeklerin 11 bin yıllık geçmişine karşılık, kedilerin ve diğer çiftlik hayvanlarının evcilleştirilmesi, insanların tarımsal yerleşimler kurduğu yaklaşık 6 bin yıl öncesine dayanıyor. Bu da, köpeklerin insanlık tarihindeki "ilk ve en sadık yol arkadaşı" unvanını bilimsel olarak pekiştiriyor. Doğu Asya'daki köpek cinslerinin genetik çeşitliliği (Avustralya dingosu, Avrupa ve step soyu karışımları) ise bu kadim göç ve etkileşim yolculuğunun ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor.
DNA, ortak tarihimizin sessiz tanığı
Bu araştırma, modern genetik biliminin tarih öncesi gizemleri çözmedeki gücünü bir kez daha kanıtlıyor. İnsan ve köpek DNA'sı, birlikte geçirilen on binlerce yılın izlerini taşıyor. Antik kemiklerden elde edilen genetik bilgiler, sadece köpeklerin kökenini değil, insan göç yollarını ve kültürel etkileşimlerini de anlamamıza yardımcı oluyor. Bulgular, günümüzde evimizde uyuyan dostumuzun, atalarımızın Buzul Çağı'ndaki zorlu yaşam mücadelesine tanıklık etmiş ve onlara yardım etmiş bir türün torunu olduğunu hatırlatıyor.






