Nedir?

Köpekler gerçekten ne hisseder? Bilim, şaşırtıcı gerçekleri ortaya koydu

İnsanların en iyi dostu olarak bilinen köpeklerimizin temel duygularını okuduğumuzu sansak da bilim dünyası, köpeklerin ‘kuyruk sallama’, ‘ağzı açık nefes alma’ gibi hareketlerinin gerçek duyguları olup olmadığını halen tartışıyor.

Köpek sahibi olan insanlar, evcil dostlarının kuyruk sallamasının mutluluğu, hırlamasının öfkesini veya sakin anlarının huzur duygusunu simgelediğini anlayabiliyor. Fakat köpeklerin gerçekten hangi duyguları yaşadığı ve bu duyguların insani duygularla ne kadar benzerlik gösterdiği bilim insanlarının uzun süredir üzerinde kafa yorduğu konulardan biri. Peki köpekler gerçekten ne hisseder?

Köpeklerin gerçek duyguları neler?

Geçmişte, köpeklerin zengin bir duygusal dünyaya sahip olduğu ve insanlara benzer hisler taşıdığı düşünülüyordu. Ancak bilimsel gelişmeler, özellikle fizik ve kimya alanındaki ilerlemeler, canlıların mekanik ve kimyasal süreçlere bağlı olduğunu ortaya koydu. Dinî yaklaşımlar ise insanları diğer canlılardan ayırarak, yalnızca insanların bilinç ve duygulara sahip bir “ruha” sahip olduğunu savundu. 17. yüzyıl filozofu Descartes, köpekler gibi hayvanların yalnızca programlanmış makineler olduğunu, bilinç ve gerçek duygulardan yoksun olduklarını iddia etti. Bu görüş, özellikle kilisenin desteklediği batı dünyasında etkili oldu.

Köpeklerde, insanlarla aynı beyin yapısı ve hormonlar var

Descartes’in fikirlerini yakın zaman önce çürüten bilim dünyası, günümüzde köpeklerin, insanlarda duyguları üretmeye yarayan beyin yapısı ve hormonlara sahip olduğunu ortaya koydu. Yani köpekler, insanlardaki sevgiye bağlı oksitosin hormunu da dahil olmak üzere aynı kimyasal tepkimeleri gösteriyor. Yine de köpeklerin duygusal yelpazesi, insanlardaki kadar geniş olmayabilir.

Küçük çocukların duygularına benziyor

İnsan duygularına dair araştırmalar, köpeklerin duygusal kapasitesini anlamada önemli ipuçları sunuyor. İnsan bebekleri ve çocuklar, yaşamlarının ilk yıllarında sınırlı bir duygu aralığına sahipken, büyüdükçe daha karmaşık duygular geliştirebiliyor. Araştırmacılar, bir köpeğin zihinsel kapasitesinin yaklaşık 2-2,5 yaşında bir çocuğunkine denk olduğunu düşünüyor. Bu nedenle köpeklerin duygusal dünyası, küçük çocuklarınkine benzer bir basitlikte değerlendiriliyor.

İnsan bebeklerinde doğum anında sadece ‘’heyecan’’ duygusu vardır. İlk haftaların ardından bu duygu, pozitif veya memnuniyet, negatif veya rahatsızlık olarak ayrılır. Aylar geçtikçe bunlara korku, tiksinme, kızgınlık gibi duygular da eklenir. Keyif ve mutluluk hissi ise doğumun 6. ayında belirginleşirken sevgi ve bağlılık ise 9-10. aylarda kendini gösterir. Utanma ve gurur üç yaş civarında, suçluluk ise yaklaşık 3,5 yaşında görülür. Küçümseme gibi duygular ise dört yaşına kadar bekler.

Köpeklerde daha temel duygular var

İnsanlara göre duygusal gelişme sürecini çok daha hızlı tamamlayan köpekler, 4-6 aylıkken duygusal şemalarını tamamlıyorlar. Fakat bu repertuar, geniş bir insanın duygu repertuarının aksine 2-2,5 yaşındaki bir çocuğun hissettiği duygu şemasını geçmiyor. Yani köpeklerde mutluluk, korku, öfke, tiksinme ve sevgi gibi temel duygular vardır ancak suçluluk, utanç veya gurur gibi karmaşık duygular bulunmayabilir.

Birçok köpek sahibi, evcil hayvanlarının suçluluk hissettiğini iddia eder. Örneğin, eve geldiğinizde köpeğinizin yere yatıp üzgün bir ifadeyle bakması, mutfakta gördüğünüz bir kazadan dolayı suçluluk hissettiği izlenimi verebilir. Ancak bilim, bunun suçluluk değil, ceza korkusu olduğunu söylüyor.