Koruculuk kaldırılıyor mu? Sistemin kaldırılmasına dair geçmişte öneriler sunulmuş, ancak şu an için yürürlükte bir karar bulunmuyor. İnsan hakları ihlalleri ve zorunlu göç gibi konular, sistemin eleştirilmesinde öne çıkıyor. Sosyal entegrasyon sorunları ve hukuki belirsizlikler, tartışmaları canlı tutuyor.

Koruculuk kaldırılıyor mu?

Köy koruculuğu sistemi, yıllardır süregelen tartışmalarla 2025 yılında yeniden kamuoyunun odağında. Resmî bir tasfiye kararı henüz alınmış değil, ancak geçmişten bugüne süregelen talepler, sistemin geleceğini yeniden gündeme taşıyor.

Güvenlik korucusu kadının tek aşkı 'vatan'

Koruculuk sistemi nedir, ne zaman başladı?

Türkiye’de 1985 yılında uygulamaya konulan köy koruculuğu sistemi, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde güvenliğin sağlanması amacıyla kuruldu. Devletin desteğiyle, yerel halktan gönüllü veya geçici olarak silahlandırılan kişilerin güvenlik gücü olarak görevlendirilmesini kapsayan bu yapı, yıllar içerisinde hem etkinliği hem de yarattığı insan hakları sorunları nedeniyle yoğun biçimde tartışıldı.

Koruculuk kaldırılacak mı?

Yeni yılda sistemin kaldırılmasına ilişkin resmî bir karar alınmadı. Ancak geçmiş yıllarda bu yönde birçok adım atılmaya çalışıldı. Özellikle 2013 yılında, o dönem BDP milletvekili olan İdris Baluken, Meclis’e koruculuk sisteminin tamamen kaldırılmasını içeren bir kanun teklifi sunmuştu. Bu teklif, çözüm sürecinin devam ettiği dönemde, sistemin tasfiye edilmesi ve görevdeki korucuların topluma entegre edilmesi fikrini temel alıyordu.

Aynı yıl, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler de benzer bir açıklama yapmış, “çözüm süreciyle birlikte terör sona erdiğinde 45 bin geçici köy korucusunun sosyal güvenceleri sağlanarak sistemin tasfiye edileceğini” belirtmişti. Fakat bu açıklamanın üzerinden geçen 12 yıla rağmen, bu konuda somut bir gelişme yaşanmadı.

Korucu alımı 2020 ne zaman? Korucu başvurusu ve şartları neler? - Son  Dakika Haberler

Uzun süredir gündemdeki eleştiriler

Koruculuk sistemine dair eleştiriler, sadece siyasi değil, aynı zamanda toplumsal ve hukuki boyutlarıyla da dile getiriliyor. En yaygın eleştirilerden bazıları şöyle:

İnsan hakları ihlalleri

İnsan hakları savunucuları, bazı korucuların görev bölgelerinde hak ihlallerine karıştığına dair iddiaların uzun süredir belgelerle gündeme geldiğini aktarıyor. Bu iddialar, sistemin sivillere tanınan yetkiler üzerinden hesap sorulamaz bir hale gelmesine yol açtığı yönünde eleştiriliyor.

Zorunlu göç ve dönüş engeli

Göç-Der tarafından hazırlanan çeşitli raporlarda, koruculuk sisteminin zorunlu göçlerin önemli bir nedeni olduğu ve geri dönüş sürecini tıkayan bir unsur olarak işlediği vurgulanıyor. Bazı bölge halkı, koruculuk sisteminin devam ettiği yerlerde geri dönmekten çekindiğini belirtiyor.

Entegrasyon ve gelecek belirsizliği

Görev süresi sona eren ya da sistemin dışında kalan korucuların sosyal yaşama adapte olmakta zorlandığı sıkça dile getirilen başka bir konu. Yeterli sosyal güvencenin sağlanmaması, ekonomik desteklerin sınırlı oluşu ve mesleki geçiş politikalarının eksikliği, bu sorunları daha da derinleştiriyor.

Soylu'nun "5 bin korucuyu uzman erbaş yapacağız" açıklamasına uzmanlar  tepkili, korucular temkinli | Independent Türkçe

Belirsizlik sürüyor

Her ne kadar geçmişte koruculuk sisteminin kaldırılması yönünde girişimler olmuşsa da, 2025 itibarıyla bu yönde atılmış resmî bir adım yok. Sistemin geleceği, büyük ölçüde siyasi iradenin alacağı kararlara ve Türkiye'nin güvenlik politikalarında atılacak yeni adımlara bağlı olacak gibi görünüyor.