Elon Musk ile yollarını ayırıp Neuralink'ten istifa eden Max Hodak, bilim kurgu senaryolarını gerçeğe dönüştürmeye kararlı. Hodak’ın yeni şirketi Science Corp, tıp dünyasının en büyük çıkmazı olan "organ nakli ve koruma" sorununa, devrim niteliğinde bir teknolojiyle meydan okuyor: Science Vessel.

Wired dergisinin detaylarını paylaştığı bu proje, organları buz dolu kutularda taşımak yerine, onları "yaşatarak" korumayı hedefliyor.

Yoğun bakım ünitesi "Kabin Bagajı" oluyor

Hastanelerdeki devasa "Yapay Kalp-Akciğer Makineleri"ni (ECMO) bilirsiniz; hastayı hayatta tutan ama onu yatağa mahkum eden o karmaşık cihazlar... Science Corp, işte bu dev sistemi bir "sırt çantası" veya "uçak kabin bagajı"boyutuna indirmeyi başardı.

Şirketin geliştirdiği Vessel cihazı, yapay kan dolaşımı (perfüzyon) sağlayarak organları vücut dışındayken de beslemeye devam ediyor. Hodak’ın vizyonuna göre; bağışlanan bir böbrek veya karaciğer, bu cihaz sayesinde saatlerce değil; günlerce, hatta haftalarca canlı kalabilecek. Bu da organ naklindeki o korkunç "zamanla yarış" baskısını ortadan kaldıracak.

"Köprü değil, varış noktası"

Mevcut teknolojiler, hastayı iyileşene kadar hayatta tutmak için sadece geçici bir "köprü" görevi görüyor. Science Corp ise bu süreyi "süresiz" hale getirmek istiyor. Şirketin manifestosunda geçen "Perfüzyonu bir köprü olmaktan çıkarıp, kalıcı bir varış noktasına dönüştüreceğiz" ifadesi, gelecekte organların vücut dışında yapay olarak büyütülüp saklanabileceği "biyolojik bankaların" habercisi.

Beyin-Bilgisayar bağlantısı nerede?

Bir beyin arayüzü şirketinin neden organ işine girdiği sorusuna Hodak, Wired röportajında şu felsefi cevabı veriyor: "Beyin dışındaki her organ, aslında beyni desteklemek için var olan biyolojik bir altyapıdır." Yani Hodak, insan bilincini korumak ve geleceğin siborglarını yaratmak için, önce o beyni taşıyacak "biyolojik gövdeyi" sağlama almak istiyor.