2015 Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar, beyin kanserine karşı geliştirdikleri ilacın fareler üzerinde başarılı olduğunu ancak insan denemelerine geçmek için maddi destek bulamadıklarını açıkladı. Sancar, "Keşfimiz kanser hücresini öldürüyor ama ilerleyebilmek için 2 milyon dolara ihtiyacımız var. Maalesef bizi destekleyecek kurum bulamıyoruz" dedi.
"İlacımız beyne ulaşıp tümör hücresini öldürüyor"
Nefes gazetesinden Şehriban Kıraç’a konuşan Sancar, geliştirilen bileşenin beyin tümörlerine karşı etkili olduğunu belirtti. Mevcut kanser ilaçlarının geçemediği kan-beyin bariyerini aşabilen bileşenin, sağlıklı hücrelere zarar vermeden sadece kanserli hücreleri hedeflediğini vurgulayan Sancar, “Fareler üzerinde yaptığımız testlerde yaşam süresi iki katına çıktı. Bu umut verici, ancak insanlar üzerinde denemeler yapılmadan kesin konuşmak doğru olmaz” dedi.
"Gönüllü insanlarda test aşamasına geçmeliyiz"
Çalışmaların devamı için gönüllü insanlarda test yapılması gerektiğini söyleyen Sancar, “Elimizde umut veren bir sonuç var ama bunu hayata geçirebilmemiz için desteğe ihtiyacımız var. İnsanlarda kullanılabilmesi için en az iki yıl klinik test yapılması gerekiyor. Ancak bu aşama için finansman bulamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Beyin kanserine yönelik pek çok araştırma olduğunu ve bu nedenle ilaç şirketlerinin hangi projelere yatırım yapacaklarını seçmekte zorlandığını dile getiren Sancar, “O kadar çok iddia var ki, firmalar kime inanacaklarını şaşırmış durumda. Bu da bizim gibi ciddi araştırmaları olan ekiplerin önünü kesiyor” diye konuştu.
ABD’de belirsizlik artıyor
FDA’dan (ABD Gıda ve İlaç Dairesi) ilacın insanlar üzerinde denenmesi için 2 milyon dolarlık klinik test bütçesi gerektiğini öğrenen Sancar, ABD Başkanı Donald Trump döneminde bilimsel araştırma bütçelerinde yapılan kesintilerin işleri daha da zorlaştırdığını belirtti: “Geleceğimiz belirsiz. Destek bulamazsak bu umut verici proje yarım kalabilir.”
Yurt dışında bilim yapmanın önemine dikkat çeken Sancar, genç bilim insanlarına şu çağrıda bulundu: “Benim yanımda çalışan beş Türk bilim insanı var, hepsi çok başarılı. Türkiye’deki gençlere tavsiyem: Yurt dışına gelin, bilim yapmayı öğrenin ama mutlaka Türkiye’ye dönün. Dönen öğrencilerimden üçü şu anda profesör.”
