Norveç’in Narvik yakınlarındaki Kjøpsvik kasabasında yer alan Arne Qvam Mağarası’nda yapılan kazılarda, kuzey geyiği, kutup tilkisi, balina, fok ve deniz kuşlarının da aralarında bulunduğu 46 farklı türe ait kemikler bulundu. Çalışma, Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlandı.
Oslo Üniversitesi’nden evrimsel biyoloji profesörü Sanne Boessenkool, keşfi şu sözlerle değerlendirdi:
“Bu olağanüstü bir bulgu. Buzullar ilerlediğinde İskandinavya’daki çoğu yaşam izi silinmişti. Ancak bu mağaradaki tortular mucizevi biçimde korunmuş.”
46 tür bir arada: Arktik ekosistemin haritası
Arkeonews’in aktardığına göre araştırma ekibi, mağarada 23 kuş türü, 13 memeli, 10 balık türü ve çeşitli deniz omurgasızlarıyla birlikte bitki kalıntılarını da belirledi. Bu kadar geniş tür çeşitliliğine sahip tek bir Buzul Çağı birikimi, İskandinavya’da daha önce hiç bulunmamıştı.
Arne Qvam Mağarası, 1990’larda bir çimento şirketinin tünel çalışması sırasında tesadüfen keşfedildi. İlk araştırmalarda kutup ayısı kemiklerine rastlanırken, esas kazılar 2021-2022 yılları arasında Bergen Üniversitesi Müzesi’nden Trond Klungseth Lødøen liderliğinde yürütüldü.
Kutup ayılarından balinalara uzanan izler
Kazılarda, Deniz İzotop Evresi 5a olarak bilinen ve 71 ila 85 bin yıl öncesine tarihlenen tortu katmanlarından binlerce kemik çıkarıldı. Mağaranın yüksek konumu ve drenaj sistemi, bu kalıntıların buzul hareketlerinden zarar görmeden korunmasını sağladı.
Araştırma ekibi; kutup ayısı, mors, fok, ren geyiği, kutup tilkisi, mavi balina, yunus ve çeşitli balık türlerinin kalıntılarına ulaştı. Ayrıca deniz ördekleri, alklar, kuzgun, turna ve dağ tavuğu gibi kara ve deniz kuşlarına ait kemikler bulundu. Bu tablo, o dönemde bölgenin mevsimsel deniz buzu ile çevrili bir tundra kıyı ekosistemine sahip olduğunu gösteriyor.
İnsan izi yok, kaybolmuş soylar var
Kemiklerin mağaraya yırtıcı hayvanlar ve su akıntıları yoluyla taşındığı düşünülüyor. Araştırmada insan faaliyetlerine dair herhangi bir iz -kesik, yanık veya alet kalıntısı- bulunmadı.
DNA analizleri, kutup tilkisi, kutup ayısı ve bazı küçük memelilerin artık var olmayan genetik soy hatlarına ait olduğunu ortaya koydu. Çalışmanın başyazarı Samuel J. Walker (Bournemouth Üniversitesi) şu değerlendirmede bulundu:
“Buzul Çağı boyunca Arktik türleri bölgeyi tekrar tekrar kolonileştirdi ama iklim her değiştiğinde hepsi ayak uyduramadı. Mağaradaki soylar artık yok olmuş durumda.”
Buzul Çağı sanılandan daha ılıman olabilir
Kutup ayısı ve fok kalıntıları, bölgede yakın deniz buzunun bulunduğunu gösterirken; yunus kalıntıları buzun mevsimsel olduğunu kanıtlıyor. Tatlı su balıklarının varlığı ise göller ve akarsuların bulunduğuna işaret ediyor.
Araştırmacılar, o dönemde Norveç kıyılarının tamamen buzla kaplı olmadığını, zaman zaman buzulların çekildiğini ve doğanın yeniden canlandığını belirtiyor.
Prof. Boessenkool, bu durumu şöyle özetliyor:
“Ren geyikleri geniş açık alanlara ihtiyaç duyar. Bu da kıyı boyunca buzsuz bölgeler olduğunu gösteriyor.”