2010’da dönemin ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev tarafından imzalanan New START, her ülkenin konuşlandırılmış nükleer savaş başlığını 1.550, fırlatma sistemlerini ise 700 ile sınırlıyordu. Ancak anlaşmaya ilişkin denetimler 2020’den bu yana yapılmıyor.

Putin, Kremlin’deki Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, anlaşmanın sona ermesinin “küresel istikrar açısından olumsuz sonuçlar doğuracağına” dikkat çekti.

Moskova: Tamamen çekilmedik

Şubat 2023’te Rusya, Ukrayna savaşı nedeniyle anlaşmaya katılımını askıya almıştı. Putin o dönem, Washington ve NATO’nun Moskova’yı hedef aldığını söylemişti. Kremlin ise “anlaşmadan tamamen çekilmediklerini” ve belirlenen silah sınırlarına saygı göstermeyi sürdüreceklerini vurgulamıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Durum ne kadar üzücü olursa olsun Washington’la diyaloğun en azından bazı izlerini korumak gerekiyor” diyerek New START’ın devamını “son derece önemli” olarak nitelendirdi.

Küresel nükleer risk artıyor

Rusya ve ABD, dünyadaki nükleer savaş başlıklarının yaklaşık yüzde 90’ını elinde bulunduruyor. Anlaşmanın geleceği, Moskova’nın Ukrayna’yı işgaliyle birlikte iki ülkeyi son 60 yılın en tehlikeli karşı karşıya gelişine sürüklemiş durumda.

Geçen yıl Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde değişiklik yaparak, bir nükleer gücün desteğini alan ve bu silahlara sahip olmayan bir ülkenin konvansiyonel saldırısını “Rusya’ya yapılmış ortak saldırı” sayacaklarını ilan etmişti. Bu açıklama, Moskova’nın nükleer silah kullanma eşiğini düşürdüğü yorumlarına yol açmıştı.