Salvador Dali… Sürrealizmin dehası, provokatif tavırların öncüsü, tuhaf ve çoğu zaman anlaşılmaz bir sanatçı. Peki ya onun ilham perisi? Helena Ivanovna Diakonava, nam-ı diğer Gala. Tarihin gördüğü belki de en sıra dışı çiftlerden biri olarak, Dali ve Gala’nın aşk hikâyesi, hem tutku hem de entrikayla dolu. Ancak bu hikâyede en şaşırtıcı detay, 50 yıl boyunca birlikte olmalarına rağmen cinsel birliktelik yaşamamaları.

Salvador Dali Ve Gala'nın Evliliği 50 Yıl Boyunca Hiç Birlikte Olmamışlar (3)

Gala: Dali’nin ilham kaynağı

Gala, aslında Dali’nin ilk karşılaşmasından çok önce, Fransız şair Paul Éluard’ın eşiydi. Üstelik yanında küçük kızı Cécile vardı. İlk buluşmaları sırasında, Gala ve Dali’yi Éluard da izlemişti. Ancak Dali, karşısındaki kadının çekiciliğine hemen kapıldı. Onunla ilk karşılaşmasından itibaren ruhunda bir kıvılcım yanmıştı.

Aralarındaki ilişki, kısa sürede sıradışı bir hal aldı. Gala, Éluard’ı ve kızı Cécile’i geride bırakarak Dali’nin dünyasına adım attı. Bu andan itibaren Dali’nin eserlerinde, neredeyse her tabloda Gala’nın silueti ve ruhu görülebilirdi. O, Dali’nin hem aşkı hem de en büyük ilham kaynağı olmuştu.

Salvador Dali Ve Gala'nın Evliliği 50 Yıl Boyunca Hiç Birlikte Olmamışlar (4)

Tutku, acı ve sanatın iç içe geçtiği bir yaşam

Dali, sadece aşktan değil, acıdan ve ızdıraptan da beslenen bir sanatçıydı. Babasının evin çeşitli yerlerine yerleştirdiği cinsel hastalık kitapları, genç Dali’nin cinsellik karşısında tutuk bir birey olmasına yol açmıştı. Mastürbasyon, erken boşalma kaygısı ve iktidarsızlık korkusu, onun cinsel yaşantısını sınırlandırıyordu.

Gala ise tam tersine güçlü bir cinsel enerjiye sahipti. Dali’nin tutukluğundan ve cinsel çekingenliğinden zamanla sıkılan Gala, evlilik dışı özgür birliktelikler arayışına girdi. Ve Dali, bu durumu kabul etti.

Salvador Dali Ve Gala'nın Evliliği 50 Yıl Boyunca Hiç Birlikte Olmamışlar (1)

Başka erkeklerle birlikte olurken karısını izledi

Dali ve Gala’nın evliliği, tarihin en tuhaf ilişkilerinden biri olarak anılıyor. Bazı dedikodulara göre; Dali, Gala’yı başkalarıyla birlikteyken gizlice izlemeye başlamıştı. Rivayetlere göre bu gözlemler, onun yaşadığı derin acıyı sanata dönüştürmesine ilham verdi ve kısa sürede tuhaf bir ritüel hâline geldi.

Zamanla, ilişkileri daha da sıra dışı bir boyut kazandı. Dali, Gala için bir şato satın aldı ve kendi başına yalnızca randevu ile şatoya gidip gelmeye başladı. İkili, bu garip ve hastalıklı düzende birbirine bağlı kalsa da, 50 yıl boyunca fiziksel bir birliktelik yaşamamıştı.

Salvador Dali Ve Gala'nın Evliliği 50 Yıl Boyunca Hiç Birlikte Olmamışlar (2)

Ölüm onları ayırdı

Gala’nın 1982’deki ölümü, Dali’yi derin bir yalnızlığa sürükledi. Tıpkı tüm hayatı boyunca yaptığı gibi, sanatla ve aşkla iç içe yaşadığı dünyası, bir anda anlamsızlaştı. Dali, Gala’sız geçen yedi yılın ardından 1989’da hayatını kaybetti. Onların sıra dışı aşk hikâyesi, entrikalar ve sürreal tutku ile tarihe geçti.

Dali ve Gala, sadece birbirine ilham veren bir çift değil, aynı zamanda aşk, cinsellik, tutku ve sanat arasındaki sınırları zorlayan birer ikon oldular. Onların ilişkisi, aşkın bazen nasıl karmaşık, tuhaf ve eşsiz olabileceğinin canlı bir kanıtı.