Sosyal medya kullanıcıları, sık sık başkalarının paylaşımlarını gizlice takip etme eğiliminde bulunuyor. “Stalk” olarak adlandırılan bu davranış, başlangıçta merak duygusuyla açıklanabilirken, kişi günlük yaşamını ve ilişkilerini aksatacak şekilde davranmaya başladığında bir bağımlılık hâline gelebiliyor. Uzmanlar, merak ve bağımlılığı ayırt etmenin önemine dikkat çekiyor.

Stalk ve dijital mahremiyet

Sosyal medyada bir kişiyi takip ederek paylaşımlarını inceleme eylemi “stalk” olarak tanımlanıyor. Bu davranışı sergileyen kişilere ise “stalker” deniliyor. Amerikalı sosyolog Riesman, modern toplumda bireylerin başkalarının ne düşüneceğine göre hareket ettiğini vurgulayarak, bu durumu “başkalarınca yöneltimli insan” olarak tanımlıyor.

Sosyal medyada sadece izleyen ancak izlenmeyen kullanıcılar da bulunuyor. Bu kişiler sosyal medyayı eleştiriyor ve hesaplarının olmadığını belirtiyor; fakat başkalarını gizlice takip etmekten vazgeçmiyor. Siber stalklama, bilgisayar tabanlı iletişim teknikleriyle tekrarlanan ve istenmeyen temasları ifade ediyor ve kişiler üzerinde kaygı yaratabiliyor.

Stalk Bağımlılık1

Merak duygusu ve bağımlılık

Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Gözde Gündoğdu Meydaneri, sosyal medyada merak ile bağımlılığı ayırmanın önemine dikkat çekiyor. Uzman, kontrolün sağlanamaması durumunda stalk yapma eğiliminin uyku düzenini bozabileceğini, günlük işleri aksatabileceğini ve ilişkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtiyor. Dr. Gündoğdu Meydaneri, bu durumu şöyle açıklıyor:

“Sosyal medyayı kullanmadığınızda eksiklik hissediyorsanız, sabah kalktığınızda ilk işiniz telefona bakmaksa veya normalden fazla zaman geçiriyorsanız, bağımlılık riski artıyor. Merak, başlangıçta kişiyi motive eden doğal bir dürtüdür; ancak günlük hayatınızı etkilemeye başladığında tehlikeli hâle gelebilir.”

Başkalarının hayatlarını izleme motivasyonu

İnsanlar başkalarını izleme ihtiyacını çoğunlukla meraktan, kıyaslama yapma eğiliminden veya sosyal bağ kurma isteğinden kaynaklanıyor. Örneğin bir kişi trafikte gördüğü modifiyeli bir arabayı beğenip, aracın sahibini sosyal medyada takip edebiliyor. Bu süreç, başlangıçta basit bir merak olsa da, kişinin zihnini sürekli başka insanların hayatlarına odaklamasına yol açabiliyor.

Stalk yapanlar, dijital iz sürerek başkalarının arkadaş ilişkilerini, günlük aktivitelerini ve duygusal durumlarını kolaylıkla takip edebiliyor. Bu durum, merak sınırını aşarsa zihinsel sağlık ve sosyal ilişkiler üzerinde olumsuz etki yaratabiliyor.

Ebeveynler ve sosyal medya kullanımı

Çocukların telefon ve tablet kullanımı, ebeveynler için sıkıntı yaratabiliyor. Uzmanlar, çocuğun dikkatini cihazlardan farklı aktivitelere yönlendirmenin, sosyal medya kullanımını kontrol altında tutmada etkili olduğunu belirtiyor. Dışarı çıkmak, oyun oynamak veya birlikte zaman geçirmek, ekran süresini azaltmada fayda sağlıyor.

Telefonu çantada bırakın

Gündoğdu Meydaneri, bireylerin sosyal medyada geçirdikleri zamanın bir kısmını gerçek hayatta kullanmaları gerektiğini vurguluyor:

“Uzun süredir görmediğiniz bir arkadaşınızla otururken telefonu çantaya koymak veya sosyal medya kullanım saatlerine sınır getirmek, zihinsel dengeyi korumanıza yardımcı olur. Önemli olan merak ve ilgiyi kontrollü biçimde kullanmak, hayatın diğer alanlarına zarar vermemektir.”