Aynaya baktığımızda parlak ve canlı renkler görmek hepimizi mutlu ediyor. Saç boyamak, milyonlarca insan için diş fırçalamak kadar sıradan bir rutin haline geldi. Ancak bilim dünyası, yıllardır tartışılan o konuyu daha güçlü verilerle yeniden gündeme taşıdı.
Uzmanlar uyarıyor: Tehlike, saçın ucunda değil, dibinde! Saç boyalarındaki ağır kimyasallar, deriden geçerek kan dolaşımına sızıyor ve vücutta sessiz bir birikime yol açıyor.
Saç derisi kimyasalı doğrudan içiyor
Dermatologların ve araştırmacıların en çok dikkat çektiği nokta, saç derisinin yapısı. Vücudumuzun en yoğun kan dolaşımına sahip bölgelerinden biri olan kafa derisi, geçirgen yapısıyla adeta bir sünger görevi görüyor. Boya saçta bekletildiği süre boyunca, içerisindeki toksik maddeler deriden emilerek doğrudan kana karışabiliyor. Yani boyanın sadece kokusunu solumuyor, aynı zamanda onu biyolojik olarak vücudunuza alıyorsunuz.
Kanser ve hormon riski
Özellikle "kalıcı" olarak satılan ve beyazları tamamen kapatmayı vaat eden boyalar, risk tablosunun en tepesinde. Bu ürünlerdeki "aromatik aminler" gibi maddelerin, uzun vadede DNA yapısına bağlanarak bozulmalara ve mutasyonlara yol açabildiği belirtiliyor.
Araştırmalar, sık ve uzun süreli saç boyası kullanan kadınlarda meme kanseri riskinin artabileceğine işaret ediyor. Genetik yatkınlığı olan bireylerde ise kimyasalların vücuttan atıldığı organ olan mesanede tümör riski yükseliyor.
Tehlike sadece kanserle sınırlı değil. Kimyasalların hormon sistemini bozarak (endokrin bozucu etki), rahim fibroidleri gibi üreme sağlığı sorunlarına zemin hazırlayabileceği de son bulgular arasında.
Geçici boyalar da tamamen "aklanmış" değil
Yarı kalıcı veya geçici spreyler daha az riskli kabul edilse de, uzmanlar onların da tamamen güvenli olmadığının altını çiziyor. Kimyasal her işlemin, vücudun toksik yükünü artırdığı bir gerçek.
İşte riski azaltmanın 5 kuralı
Güzellik rutininden vazgeçemeyenler için uzmanlar "yasaklamak" yerine "akıllıca kullanmayı" öneriyor:
- Sıklığı azaltın: Dip boyası sürelerini mümkün olduğunca uzatın. Vücudunuza kimyasalı atması için zaman tanıyın.
- Etiket okuyun: İçeriğinde "aromatik amin" olmayan, daha temiz içerikli ürünleri dedektif gibi inceleyin.
- Teması kesin: Boyayı saç derisine "sıvamak" yerine, mümkün olduğunca dipten kaçınarak uygulayın ve mutlaka eldiven kullanın.
- Doğala dönüş: Sebze bazlı boyalar veya kına gibi bitkisel alternatifleri deneyin.
- Karıştırmayın: Saç boyasını, perma veya düzleştirme gibi diğer ağır kimyasal işlemlerle aynı gün yapmayın.







