Gündem

Taksim, 1 Mayıs İçin Neden Önemli?

Uzun yıllardır her 1 Mayıs geldiğinde Taksim Meydanı gündem oluyor. Peki, Taksim Meydanı 1 Mayıs için neden önemli?

Her yıl 1 Mayıs yaklaşırken, Taksim Meydanı, işçi bayramını kutlamak isteyenler için gündemdeki tartışmaların merkezinde yer alıyor. Bu yıl, bazı sendika konfederasyonları Taksim’de kutlama yapmak için başvuruda bulunsa da, olumsuz cevap alarak Kadıköy’de miting düzenleme kararı aldılar. Ancak her yıl olduğu gibi, bazı gruplar Taksim’de kutlama yapma konusunda ısrarcı. Peki, Taksim Meydanı bu kadar önemli hale geldi? Neden yetkililer bu konuda bu kadar hassas?

Cevaplar, sadece güncel siyasi gelişmelerle değil, aynı zamanda meydanın derin tarihiyle de bağlantılı.

Taksim’in Simgesel Yolculuğu

Taksim Meydanı, adını 18. yüzyılda suyu dağıtmak amacıyla kurulan bir su deposundan alıyor. 19. yüzyıl sonlarında Galata’dan Taksim’e doğru hızla artan nüfus ve yapılaşma ile meydan, devlet binalarının çevrelediği bir alan haline geldi. Prof. Dr. Murat Güvenç, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında Dolmabahçe Sarayı’nı korumak için Taksim çevresine kışlalar inşa edildiğini anlatıyor. Bu kışlalar, 1909’daki 31 Mart Vakası sırasında isyancılar için önemli bir merkezdi.

Güvenç, Taksim Meydanı’nın tarihsel olarak, merkezi otoritenin gücünü simgelemesi açısından önemli olduğunu vurguluyor. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, meydan Cumhuriyet Anıtı’yla özdeşleşti. 1928’de yapımı tamamlanan bu anıt, meydanı modern İstanbul’un simgesi haline getirdi.

Taksim Meydanı'nda 1950'ler ve 1960'lar

1950'ler ve 1960'lar boyunca Taksim Meydanı'nda önemli toplumsal ve siyasi olaylar yaşandı.

1950'de Demokrat Parti iktidara geldikten sonra İstanbul'da büyük bir imar hareketine başlandı. Bu süreçte, ünlü şehir plancısı Prost ile yapılan sözleşme feshedildi ve park alanlarında bazı değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerden biri de bugün Hilton Oteli'nin bulunduğu arazinin park alanından ayrılmasıydı. Prof. Dr. Murat Güvenç, bu durumun Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinin ve NATO'ya katılımının mekansal bir yansıması olduğunu belirtiyor.

1960 yılında gerçekleşen 27 Mayıs darbesinin ardından, askerler Taksim Meydanı'na devasa bir heykel dikti. Bu heykel, defne yapraklarına sarılı bir süngüyü simgeliyordu ve darbenin simgesi haline gelmişti. Prof. Dr. Güvenç, bu heykelin ihtilalcilerin meydandaki en belirgin simgesi olduğunu vurguluyor. 12 Eylül 1980 darbesine kadar meydanda kalan bu heykel, askeri yönetim tarafından kaldırıldı.

1960'ların sonlarına doğru, Taksim Meydanı'nda çeşitli gösteriler düzenlendi. En dikkat çeken olaylardan biri, 6 Şubat 1969'da ABD'nin 6. Filosu'nu protesto etmek amacıyla Taksim Meydanı'nda toplanan kalabalığa sağcı bir grubun saldırmasıydı. Bu saldırıda iki kişi hayatını kaybetti, birçok kişi ise yaralandı. Bu kanlı olay, "Kanlı Pazar" olarak tarihe geçti.

İşçi Hareketlerinin Tarihsel Önemi

Taksim Meydanı, Türkiye'deki işçi hareketleri açısından büyük bir öneme sahip. BBC Türkçe'ye konuşan emek tarihçisi Doç. Dr. Hakan Koçak, bu ilişkinin Osmanlı dönemine kadar uzandığını belirtiyor ve 1950'lerde meydanda işçi mitinglerinin yapılmasının gündeme geldiğini ifade ediyor. O dönemde tekstil ve çimento işçileri, çeşitli taleplerle Taksim'de miting yapmak istemiş ancak Demokrat Parti yönetimi buna izin vermemiştir.

Koçak, Cumhuriyet tarihindeki ilk büyük işçi mitinginin aslında Taksim'de yapılmasının planlandığını, fakat bu talebin reddedilerek mitingin Saraçhane'de yapıldığını aktarıyor. Ayrıca, 1969'daki "Kanlı Pazar" olayının da bir işçi eylemi olduğunu, göstericilerin "Emperyalizme ve Sömürüye Karşı İşçi Yürüyüşü" adıyla toplandığını söylüyor.

Taksim Meydanı'nın işçi hareketleri açısından bu kadar önemli olmasının nedeni, hem sembolik hem de pratik anlamda en görünür yerlerden biri olmasıdır. İngiliz tarihçi Eric Hobsbawn, 1 Mayıs ile ilgili makalesinde işçi sınıfının öncelikli hedeflerinden birinin görünür olmak olduğunu vurgulamaktadır. Taksim de tam olarak bu özelliği taşıyarak, işçilerin kentlerin merkezi noktalarında olma isteğini simgeliyor.

İlginizi Çekebilir:

1 Mayıs 1977 (Kanlı 1 Mayıs) katliamını kim yaptı? 1 Mayıs 1977 İşçi Bayramı neden ve nasıl kana bulandı?

1 Mayıs 1977'de Taksim Meydanı'nda Derin İzler Bırakan Olaylar

1 Mayıs 1977, Türkiye'deki işçi hareketi üzerinde derin bir etki bırakmıştı. Emek tarihçisi Koçak’a göre, Taksim Meydanı’na duyulan ilgi, özellikle 1977 yılındaki olaylardan sonra daha da artmıştı. 1976 yılında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından düzenlenen 1 Mayıs kutlaması, Taksim Meydanı'nda büyük bir katılımla yapılmıştı. Bir yıl sonra, 1977'de ise kutlamalar daha da geniş katılımlı bir şekilde gerçekleşmişti.

Ancak, 1 Mayıs 1977’de meydana açılan ateş sonucu büyük bir kargaşa yaşanmış ve bu olayda 34 kişi hayatını kaybetmişti. Olayın failleri hiçbir zaman bulunamamıştı. 1978'de Taksim Meydanı'nda tekrar büyük bir kutlama düzenlenmişti, ancak 1979 yılında dönemin Sıkıyönetim Komutanlığı, İstanbul'daki 1 Mayıs mitinglerine izin vermemişti. Bu olaylar, Taksim Meydanı'nın işçi hareketi açısından ne kadar önemli bir sembol haline geldiğini pekiştirmişti.

Modern Türkiye’nin İktidar Gösterisi

Taksim, sadece işçi hareketlerinin merkezi değil, aynı zamanda Türkiye’nin siyasi tarihindeki önemli dönüm noktalarının yaşandığı bir yer. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra meydana yerleştirilen devasa süngü heykeli, askerî darbenin simgesi haline geldi. 1980'lerdeki askeri dönemde, meydanın kontrolü, iktidar için güç gösterisi, muhalefet içinse karşı duruş yeri oldu. Bu bağlamda, Taksim, tarih boyunca siyasi mücadelelerin merkezi olma özelliğini taşımaya devam etti.

Taksim Meydanı, 2013’te Gezi Parkı eylemleriyle tekrar gündeme geldi. Topçu Kışlası’nın yeniden inşa edilmesi planlarına karşı çıkan gruplar, Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesini protesto etti. Gezi olayları, sadece Taksim’in değil, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin önemli bir kilometre taşıydı.

1 Mayıs’ta Taksim Tartışmaları

Son yıllarda, Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamalarına karşı verilen izinler ve güvenlik gerekçeleri tartışma konusu olmaya devam etti. 2023’te Anayasa Mahkemesi, 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanmasını engellemeyi, “gösteri yapma hakkının ihlali” olarak değerlendirdi. Ancak, yetkililer büyük kutlamalar için Yenikapı ve Maltepe gibi daha izole alanları işaret ediyor.

Prof. Dr. Murat Güvenç, Taksim Meydanı üzerindeki bu tartışmaları, Türkiye’deki siyasi iklimin bir yansıması olarak değerlendiriyor. Meydan, simgesel olarak iktidarın gücünü ve muhalefetin karşı duruşunu sergilediği bir alan haline gelmiş durumda.