10 Ağustos 1915... Çanakkale’nin kaderini değiştiren gün, Anafartalar Zaferi’nin 110. yıl dönümü! Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal’in önderliğinde, yiğit Mehmetçikler düşmanı denizde ve karada ezip geçerek, Çanakkale ruhunu ebediyen yüceltti. O gün yazılan destan, milletimizin özgürlük ve kahramanlık simgesi oldu. Bu zafer tarihin akışını değiştirdi.
Anafartalar Zaferi’nin 110. Yılı Gelibolu’da Kutlandı
Çanakkale Kara Savaşları’nın önemli dönüm noktalarından Anafartalar Zaferi’nin 110. yılı, zaferin kazanıldığı Gelibolu’da düzenlenen törenle anıldı. Conkbayırı’ndaki Atatürk Anıtı’nda gerçekleştirilen törende, vatan için canlarını feda eden kahramanlar saygı ve minnetle yad edildi. 10 Ağustos 1915’te Mustafa Kemal’in önderliğindeki Anafartalar Grup Komutanlığı, düşmana karşı büyük bir direniş göstererek önemli bir zafer kazandı ve bu başarı, milletin bağımsızlık inancını güçlendiren tarihi bir dönüm noktası oldu.
Tören, Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve dualarla devam etti. Gelibolu İkinci Kolordu Komutanı Yarbay Sinan Öztürk, kahramanların bıraktığı mirasın sonsuza kadar yaşatılacağını belirtti. Çanakkale Valisi, milletvekilleri ve çok sayıda davetlinin katıldığı törende, vatandaşlar şehitler için dualar ederek ellerini semaya kaldırdı. Anafartalar Zaferi, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olarak gururla hatırlandı.
Anafartalar Muharebesi Nedir, Neler Yaşandı?
Anafartalar Muharebesi, Çanakkale Savaşı'nın önemli bir parçası olarak 7 - 21 Ağustos 1915 tarihleri arasında Türk ve İngiliz kuvvetleri arasında gerçekleşti. İtilaf Devletleri’nin amacı, Gelibolu Harekâtı kapsamında Osmanlı başkenti İstanbul’a donanma yoluyla ulaşarak Osmanlı’yı savaştan çıkarmaktı. Ancak Mart 1915’te, Osmanlı’nın kıyı topçuları Birleşik Donanma’yı püskürttü. Bunun üzerine İtilaf güçleri, Gelibolu Yarımadası’nı kara harekâtıyla işgal ederek Osmanlı topçularını etkisiz hale getirmeyi hedefledi.
Müttefiklerin Gelibolu’daki komutanı General Sir Ian Hamilton, cephede açılma sağlamak için takviye kuvvetlerini kullanarak Suvla Koyu’nda çıkarma yapmayı ve Anzak 2. Tümeni’ni taarruza geçirmeyi planladı. Anzak 2. Tümeni’nin görevi, Kocaçimen Tepesi, Besim Tepe, Conk Bayırı ve Düztepe hattını ele geçirmekti. İki kola ayrılan tümen, 6 Ağustos akşamı ilerlerken Osmanlı gözcülerinin ateşiyle karşılaştı. Gece boyunca süren çatışmalar Anzakların ilerleyişini durdurdu. Özellikle Conk Bayırı çevresinde 8 Ağustos’a kadar yoğun ve kanlı çatışmalar yaşandı; Türk askerleri kritik sırtları savunmayı başardı.
9 Ağustos sabahı Osmanlı ve İngiliz kuvvetleri yeni bir saldırı başlattı. Anafartalar Müfrezesi Komutanı Yarbay Mustafa Kemal (daha sonra Albay), Saros’tan gelen iki tümen takviyesi gelene kadar İngiliz ilerleyişini durdurma emri aldı. Mustafa Kemal, 9 Ağustos sabahı 12. Tümeniyle İngiliz 9. Kolordusu’na, 7. Tümeniyle de Anzak Kolordusu’nun işbirliğine engel olmak için Damakçılık Bayırı yönünde saldırıya geçti. Her iki tümenin taarruzu başarılı oldu ve İngiliz birlikleri beklemedikleri bu saldırı karşısında büyük kayıplar verdi.
Birinci Anafartalar Muharebesi’nin sonunda Mustafa Kemal şu değerlendirmeyi yaptı: “Zayıf bir tümenimle düşmanın bir kolordusunu Kireçtepe-Azmak arasındaki bölgede yendim ve Tuzla Gölü’ne kadar takip ettim.” 10 Ağustos sabahı, Mustafa Kemal’in komutasındaki 8. Tümen, karanlıkta sadece süngü kullanarak İngilizlere hücum etti. Bu sürpriz saldırı ağır kayıplara yol açtı ve harekat başarıyla tamamlandı. Elde edilen bu ileri hattın savunulabilir hale getirilmesiyle Anafartalar bölgesinde savaş, diğer cephelerde olduğu gibi uzun süreli siper muharebelerine dönüştü.
General Hamilton’un ikinci planı da başarısızlıkla sonuçlandı. İngilizler Anafartalar Düzlüğü’nde sıkıştı. 21 Ağustos’ta son bir güçlü saldırı denediler ancak özellikle 12. Tümen’in kararlı direnişiyle başarısız oldular. Bu ağır yenilgi üzerine İngilizler, 19-20 Aralık 1915 gecesi Anafartalar ve Arıburnu’nu boşaltıp geri çekilmek zorunda kaldılar. Böylece Anafartalar Muharebesi, Çanakkale Cephesi’nde Osmanlı’nın önemli bir zaferi olarak tarihe geçti.
