Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkgün Gazetesi’ne verdiği röportajda Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, süreci baltalamaya yönelik açıklamalar olduğunu belirterek bunları eleştirdi. Af iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Tartışmaların yapıcı bir zeminde yürütülmediğine dikkat çeken Bahçeli, içi boş polemiklerle zaman kaybedilmemesi gerektiğini belirtti.

“Af vaat eden zaten yok” vurgusu

Bahçeli, sürece yönelik yapılan bazı açıklamalara tepki göstererek, “Şu bayağı sözlere bakar mısınız, hiç kimse suç işlememiş! Bu nedenle de af maf da istemiyorlarmış. Kaldı ki af vaat eden zaten yok, suça gelince, tarih ve maşeri vicdan önünde hangi suçların işlendiği açıktır, nettir, belgelidir. Bayramlık ağzımızı açtırmasınlar, herkes haddini ve hududunu bilsin.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, tehdit içeren açıklamaların Türkiye Cumhuriyeti tarafından ciddiye alınmayacağını, provokasyon peşinde koşanların sonuç alamayacağını belirtti.

“Enerji sarf etmek lüzumsuz”

Polemiklerin süreci gölgelemeye dönük olduğunu ifade eden Bahçeli, tartışmalara girmeyi doğru bulmadığını belirtti. Açıklamasında, “Doğrusunu isterseniz içi boş polemiklerle vakit kaybetmenin, beyhude yere emek ve enerji sarfetmenin lüzumsuz olduğu kanaatindeyim.” dedi.

Tartışma ortamının iyi niyetli olması halinde farklı görüşlerin sorun oluşturmayacağını belirten Bahçeli, yıkıcı dil içeren değerlendirmelere ise kapıyı kapattı.

Süreçte "kopuk söylemler" vurgusu

Bahçeli, terör örgütü mensuplarının açıklamalarına değinirken, “Bahsettiğiniz terör örgütü mensubu, 11 Temmuz 2025 tarihinde Irak’ın Süleymaniye kırsalında silahlarını kazana atmak suretiyle yakan 30 kişilik PKK’lı grubun en önündeydi.” diyerek sürecin önceki aşamalarını hatırlattı.

Ayrıca 24 Kasım 2025’te gerçekleşen İmralı ziyaretiyle ilişkili açıklamaların kamuoyuna yansımasının ardından yapılan değerlendirmelerin olgunluktan uzak olduğunu belirtti. Bu söylemlerin 27 Şubat 2025’teki İmralı çağrısıyla tamamen çeliştiğini ifade eden Bahçeli, “İmralı’ya sadakatleri esas olmalıdır. Tersini düşünmek mümkün değildir.” dedi.

“Siyonist-Emperyalist yapıya hizmetkârlık”

Bahçeli, süreçte kullanılan bazı ifadelerin KCK Eşbaşkanı unvanıyla ilişkilendirilmesini eleştirerek bu söylemleri art niyetli ve tehlikeli bulduğunu belirtti. Açıklamasında, bunların ülke ve bölge üzerinde hesapları olan yapılara hizmet ettiğini belirterek, “Hatta bunun bir başka adı, ‘Terörsüz Türkiye’ atılımlarının önünü kesmek için plan ve kurgu içinde olan odaklara maşalık yapmaktır.” ifadelerine yer verdi.

“Sabotaj mahiyetli ifadeler kabul edilemez”

Bahçeli, süreci sabote etmeye dönük söylemler olduğunu, bu tür çıkışların yalnızca terör örgütü mensuplarıyla sınırlı olmadığını söyleyen Bahçeli, “Bir yanda münfesih terör örgütünün bir kısım azılı elemanının çarpıtmaları, diğer yanda sözde milliyetçi, özde ne idüğü belirsiz… çevrelerin ezberleri aynı potada birleşmiştir.” diyerek tepkisini dile getirdi.