Yaşam

Dukan Diyeti nedir? Hızlı kilo verdirdiği söyleniyor ama böbrekleri bitiriyor!

Yüksek protein ve düşük karbonhidratla hızlı kilo vaat eden Dukan Diyeti, yeniden gündemde. Ancak uzmanlar uyarıyor: "Bu diyet, böbrek yetmezliğine kadar gidebilir, kesinlikle uzak durun!" İşte popüler diyetin bilinmeyen tehlikeli yüzü...

Hızlı kilo verme vaadiyle öne çıkan Dukan Diyeti, özellikle yaz ayları öncesinde yeniden popüler olmaya başladı. Ancak beslenme uzmanları ve doktorlar, bu katı diyetin kısa vadeli kilo kaybının ardında yatan uzun vadeli sağlık risklerine karşı vatandaşları uyarıyor. Diyetin, böbrek hasarından kalp sorunlarına kadar birçok ciddi probleme yol açabileceği belirtiliyor. Hadi gelin bu popüler diyetin bilinmeyen karanlık yüzüne bir göz atalım…

Dukan Diyeti nedir?

Dukan Diyeti, Fransız beslenme uzmanı Pierre Dukan’ın geliştirdiği, proteini merkeze alan ve karbonhidratı ciddi şekilde kısıtlayan bir beslenme şekli. Mantığı oldukça basit: Karbonhidratı büyük ölçüde keserek vücudu hızlıca yağ yakmaya zorlamak ve kısa sürede kilo verdirmek. Bu yüzden özellikle 2000’li yılların sonlarında, “çabuk zayıflama” vaadiyle hem Avrupa’da hem de Türkiye’de oldukça popüler oldu.

Diyet toplamda dört aşamadan oluşuyor. İlk aşama en katı olanı; bu dönemde neredeyse sadece saf protein tüketimine izin veriliyor. Sonraki aşamalarda yavaş yavaş sebzeler, ardından sınırlı miktarda karbonhidrat beslenmeye ekleniyor. Yani diyet ilerledikçe biraz daha esniyor ama protein her zaman başrolde kalıyor.

Dukan Diyeti’ni savunanlara göre protein; uzun süre tok tutuyor, kas kaybını azaltıyor ve metabolizmayı daha fazla çalıştırıyor. Bu nedenle de kilo kaybının daha hızlı ve kalıcı olduğu iddia ediliyor.

Kısa vadeli kazanç, uzun vadeli kayıp!

Dukan Diyeti’nin kısa sürede kilo verdirdiğini gösteren bir çok kanıt bulunuyor. Bunun temel nedeni de aslında oldukça net: Yüksek protein tüketimi, iştahı baskılayan hormonların daha fazla salgılanmasını sağlayabiliyor. Bu da kişinin daha çabuk doymasına ve gün içinde daha az kalori almasına yol açıyor.

Bir de işin karbonhidrat kısmı var. Karbonhidrat ciddi şekilde kısıtlandığında vücut, depoladığı glikojeni hızla kullanıyor. Glikojenle birlikte su da atıldığı için tartıda ilk haftalarda hızlı bir düşüş görülüyor. Diyeti uygulayanların çoğu bu dönemde belirgin kilo kaybı yaşadığını söylüyor ve bu da motivasyonu ciddi şekilde artırıyor.

Ama iş uzun vadeye geldiğinde tablo biraz değişiyor. Bilimsel çalışmalar, Dukan Diyeti konusunda temkinli olunması gerektiğini vurguluyor. Diyetin en çok eleştirilen yönü, karbonhidrat ve özellikle lif alımının çok ciddi şekilde kısıtlanması. Sebze, meyve ve tam tahıl gibi besinlerin uzun süre devre dışı kalması; kabızlık, sindirim sorunları ve bağırsak florasında bozulma gibi problemlere yol açabiliyor.

Bunun yanında sürekli yüksek protein tüketmek, böbrekler üzerinde ekstra bir yük oluşturuyor. Sağlıklı kişilerde kısa süreli uygulamalarda bu durum genellikle tolere edilebiliyor. Ancak diyet uzun süre devam ettiğinde, böbrek fonksiyonlarını zorlayabileceğine dair araştırmalar bulunuyor. Bu yüzden Dukan Diyeti, hızlı sonuç verse bile herkes için güvenli ve sürdürülebilir bir yöntem olarak görülmüyor.

Dukan Diyeti’nin zararları

Dukan Diyeti’nin olası zararları arasında vitamin ve mineral eksiklikleri de önemli bir yer tutuyor. Sebze ve meyve tüketimi ciddi şekilde kısıtlandığı için özellikle B grubu vitaminler, C vitamini, potasyum ve magnezyum gibi mikro besinler yeterince alınamayabiliyor. Bu eksiklikler zamanla halsizlik, baş dönmesi, kas krampları ve odaklanma sorunları gibi şikâyetlere yol açabiliyor.

Bunun yanı sıra, yüksek protein–düşük karbonhidrat temelli beslenme bazı kişilerde LDL (kötü) kolesterol seviyesini yükseltebiliyor. Bu durum, özellikle kalp-damar hastalığı riski taşıyan bireyler için ek bir risk anlamına geliyor. Kısacası Dukan Diyeti hızlı kilo kaybı sağlayabilse de, uzun vadede besin dengesi bozulduğu için sağlık açısından dikkatli değerlendirilmesi gereken bir yöntem olarak öne çıkıyor.

Kimler Dukan Diyeti yapmamalı?

Uzmanlar genel olarak, Dukan Diyeti gibi keskin kurallara ve ciddi kısıtlamalara dayanan beslenme programlarının mutlaka bir sağlık profesyoneli eşliğinde ele alınması gerektiğini söylüyor. Kısa sürede kilo verdirebilse bile, bu tür diyetlerin uzun vadede sürdürülebilir olup olmadığı ve genel sağlık üzerindeki etkileri dikkate alınmadan uygulanması riskli bulunuyor.

Özetle; sadece hızlı kilo kaybına odaklanıp vücudun uzun vadeli ihtiyaçlarını göz ardı eden diyetlerin, zaman içinde faydadan çok zarar getirebileceği vurgulanıyor. Bu nedenle uzmanlar, daha dengeli, kişiye özel ve uzun süre devam ettirilebilecek beslenme modellerinin tercih edilmesini öneriyor.