Kamuda 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, hükümetin sunduğu teklif ile Memur-Sen’in talepleri arasındaki fark kapanmayınca anlaşmazlıkla sonuçlandı. Sendikanın, kamu tarafının son teklifini kabul etmemesi üzerine müzakereler sona erdi.
Bunun ardından devreye giren Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur ve memur emeklilerinin 2026-2027 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını karara bağlamak üzere toplandı. Sayıştay Başkanı Metin Yener başkanlığında bugün saat 14.30’da başlayan toplantı yaklaşık iki saat sürdü.
Toplantıda kurulun çalışma takvimi ile izlenecek yöntem ve esaslar belirlendi. Sayıştay Başkanlığında gerçekleştirilen oturuma; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı İsmail İlhan Hatipoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Burak Demiralp, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkan Yardımcısı İsa Atçeken ile akademisyenler Prof. Dr. Fatih Uşan ve Prof. Dr. Erdinç Yazıcı katıldı.
Sendikalar Katıldı
Sendikalardan Memur-Sen Genel Sekreteri Mahmut Faruk Doğan ve Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Türkeş Güney toplantıya katıldı.
Öte yandan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara’da Sayıştay önünde bir basın açıklaması yaptı. KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, Memur-Sen ve Kamu-Sen’i eleştirerek “Yetkili konfederasyon emekçilerin tepkisi nedeniyle Hakem Kurulu’na başvurmaktan kaçınsa da bugün toplantıya katılarak Kurul’un toplanmasını sağladı. Bu durum, konfederasyonların oyunu dürüst oynamadığını gösterdi” dedi.
Koçak, yasaya göre sendikaların katılımı olmadan Kurul’un toplanamayacağını hatırlattı ve KESK olarak 5 gün boyunca Sayıştay önünde olacaklarını duyurdu.
Karar 5 Gün İçinde Verilecek
Kurulun önümüzdeki 5 gün içinde kararını açıklaması gerekiyor. Verilecek karar kesin olacak ve herhangi bir itiraz yolu bulunmayacak. Toplantıya katılanlar ise güvenlik gerekçesiyle cep telefonlarını dışarıda bırakarak salona girdi.
Memur-Sen başlangıçta Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuracaklarını duyurmuş, ancak daha sonra bu kararından geri adım atmıştı. Bunun üzerine hükümet tarafı dün Kurul’a başvurdu. Memur-Sen ise yaptığı açıklamada, “Bu süreç Hakem Kurulu için yıpranan imajını onarma ve kaybolan itibarını geri kazanma fırsatı” değerlendirmesinde bulundu.
Sendika Masaya Oturmasaydı Toplantı Gerçekleşmeyecekti
Hakem Kurulu, yalnızca sendikanın başvurusu ya da onayıyla toplanabiliyor. Bugün yapılan toplantıya Memur-Sen’in de katılacağı açıklandı.
11 üyeden oluşan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun 7 üyesi Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Bu nedenle kararların hükümet lehine çıkacağı yorumları sıkça dile getiriliyor. Hatta bu sebeple “Hakem Kurulu’na hiç gidilmemesi” seçeneği de gündeme gelmişti.
Yasa gereği, Kurulun toplanabilmesi için en az 8 üyenin hazır bulunması gerekiyor. 11 üyenin 4’ü sendikalardan geliyor; bunların ikisi yetkili sendikaya, diğer ikisi ise masadaki diğer konfederasyonlara ait. Sendikanın toplantıya katılmaması durumunda Kurul toplanamaz ve herhangi bir karar alamaz.
Eğer Hakem Kurulu karar veremezse, “genel hükümler” devreye giriyor. Bu durumda yeni bir toplu sözleşme yapılmadığı için kamu çalışanlarının mali ve sosyal hakları doğrudan TBMM tarafından yasa yoluyla belirleniyor.
Memur-Sen’in Katılımı Ne Anlama Geliyor?
Çalışma Ekonomisi Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, sendikanın Hakem Kurulu’na başvurmamasının memurların lehine olacağını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
Hakem Kurulu’nun karar alamaması halinde mali ve sosyal hakların TBMM tarafından belirleneceğini vurgulayan Çelik, mevcut kazanımların ortadan kalkmayacağını ifade etti. Bu süreçte sendikaların mücadeleyi büyütme, siyasi zeminde sürdürme, iş bırakma ve çeşitli eylemler yapma imkânı bulunduğunu söyledi.
Çelik’e göre, Hakem Kurulu’na gidilmemesi ya da Kurulun toplanamaması, “artçı etki” kuralı gereği 7. toplu sözleşmeden doğan hakların korunmasını sağlayacak. Bu durum herhangi bir kayıp yaratmazken, sendikalara toplu sözleşme mücadelesi için hem siyasi bir alan hem de ek süre kazandıracak.
Bu nedenle Memur-Sen’in Hakem Kurulu’na başvurmaması gerektiğini ifade eden Çelik, kamu idaresi başvuruda bulunursa sendikaların toplantıya katılmaması gerektiğini söyledi. Böylelikle Kurul’un işlevsiz kalacağını, sendikaların ise konuyu siyasetin gündemine taşıyarak bütçe görüşmeleri boyunca gündemde tutabileceğini dile getirdi.
Teklif Ne İçeriyordu?
Kamu İşveren Heyeti, 12 Ağustos’ta sunduğu ilk teklifinde memurlara 2026’nın ilk yarısı için yüzde 10, ikinci yarısı için yüzde 6; 2027’nin her iki yarısı için ise yüzde 4’er zam önermişti.
15 Ağustos’ta yapılan ikinci teklifte, 2026 yılına yönelik zam oranlarına ek olarak taban aylığa 1000 lira artış önerildi.
18 Ağustos’ta açıklanan revizyonda ise 2026 yılı için zam oranları ilk altı ay yüzde 11, ikinci altı ay yüzde 7 olarak güncellenirken, 2027 yılı için verilen ilk teklif aynen korundu.
