Tutuklu bulunan CHP'li Ekrem İmamoğlu, ABD'nin prestijli dış politika dergisi Foreign Affairs için kaleme aldığı makaleyle sesini uluslararası kamuoyuna duyurdu. İmamoğlu yazısında, kendi davasından Türkiye'nin dış politikasına uzanan sert eleştirilerde bulundu ve demokratik bir dönüşümün gerekliliğini vurguladı.

"Bu dava adaletle değil, Erdoğan'ın siyasi geleceğiyle ilgili"

İmamoğlu makalesinde, 2019'da İstanbul'da seçilmesinin ardından kendisine karşı "sistemli biçimde dava inşa edilmeye" çalışıldığını öne sürdü. Mart ayındaki tutuklanmasına yol açan suçlamaları "uydurma" olarak niteleyen İmamoğlu, "Bu dava adaletle ilgili değil; Erdoğan’ın siyasi geleceğiyle ilgili" ifadesini kullandı. Hükümetin, muhalefeti etkisizleştirerek 2028 cumhurbaşkanlığı seçimindeki rekabeti ortadan kaldırmayı hedeflediğini iddia etti.

"Dış politika kişiselleşti, güven erozyonu yaşandı"

İmamoğlu, yazısında Türkiye'nin dış politikasına yönelik ağır eleştiriler getirdi. Karar alma süreçlerinin "kişiselleştiğini" ve bunun ülkenin uluslararası güvenilirliğini zayıflattığını savundu. S-400 alımı, NATO üyelik pazarlıkları ve bölgesel politikaların sık değişmesinin, müttefiklerle ilişkilerde "derin bir güven erozyonuna" yol açtığını öne sürdü. İmamoğlu, "Türkiye’nin dış politikası öngörüsünü kaybetti" değerlendirmesini yaptı.

"İçeride adalet yoksa, dünyaya seslenemezsiniz"

Makalesinin son bölümünde Türkiye'nin geleceğine dair bir vizyon ortaya koyan İmamoğlu, "Bir devlet kendi vatandaşlarını susturuyorsa dünyaya seslenemez" ifadesini kullandı. Ülkenin küresel meydan okumalara ancak "içeride demokratik meşruiyet ve kurumsal gücü yeniden inşa ederek" yanıt verebileceğini savundu. İmamoğlu, Türkiye'nin ikinci yüzyılında "demokratik bir restorasyonun" mümkün olduğunu ve ancak bu şekilde "istikrarlı bir bölgesel aktör ve güvenilir bir müttefik" olunabileceğini yazdı.