Bolu Kartalkaya’da 21 Ocak 2025 tarihinde Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangında 78 kişi hayatını kaybetmişti. Aylardır devam eden soruşturma sürecinin ardından dava aşamasına geçildi. Davanın ilk duruşması ise bugün yapılacak.
‘’Yaşanan ihmalkarlık değil, bile bile yapılan bir katliam’’
Hayatını kaybedenlerin yakınları, duruşmanın yapılacağı mahkemenin önünde bir basın açıklaması yaptı. Grup adına söz alan ‘’Başka Canımız Yok Derneği’’ üyesi Zeynep Kotan, yaşananların bir ihmal sonucu değil ‘’bile bile yapılan bir katliam’’ olduğunu söyledi.
78 kişinin can verdiği otel yangınında aileler, davanın ilk duruşması öncesi açıklama yaptı:
— Havadis (@havadiscom) July 7, 2025
"Otel sahipleri arabalarını kurtarmaya giderken bizim canlarımız dumandan boğuluyordu."pic.twitter.com/YsoZBYSjZ1
Zeynep Kotan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Biz bugün burada evlatlarını, kardeşlerini, eşlerini, annelerini, babalarını, torunlarını, yeğenlerini, en sevdiklerini 21 Ocak 2025 gecesi Grand Kartal Otel'de kaybeden aileler olarak bulunuyoruz. O gece yalnızca bir yangın çıkmadı. O gece göz göre göre gelen, bile bile yapılan ve engellenmeyen bir katliam yaşandı. Bunun adı ihmal değil, bunun adı cinayettir.”
‘’Yöneticiler her türlü riski biliyorlardı’’
Otel yöneticilerinin ve sahiplerinin yangın riskinin farkında olmalarına rağmen herhangi bir önlem almadığını ileri süren Kotan, “Grand Kartal Otel, Kartalkaya'daki en büyük ve en bilinen otellerden biri. Otelin sahipleri ve yöneticileri bu binayı avuçlarının içi gibi tanıyordu. Yangın riskini, güvenlik açıklarını, eksik yangın tüplerini, olmayan yangın merdivenlerini, yıllardır bakımı yapılmayan sistemleri biliyorlardı. Ve biliyorlardı ki bir yangın çıkarsa burada insanlar ölecek. Yine de hiçbir önlem almadılar.” diye konuştu.
‘’Yangın sırasında hiçbir şey yapmadılar’’
Yangın sırasında otel yönetiminin ve personelin hiçbir şey yapmadığını, misafirlerin uyarılamadığını ve alarm sisteminin devreye girmediğini ifade eden Kotan, “Ne bir uyarı verdiler ne bir alarm sistemi devreye girdi. Misafirler tek bir kelimeyle bile uyandırılmadı. Onlar arabalarını kurtarmaya giderken bizim canlarımız içeride dumandan boğuluyordu. Bizim sevdiklerimiz ölümden ölüm beğenirken, otel sahipleri çoktan karşı otele geçmiş. Meyvelerini yiyorlardı. Bu nasıl bir umursamazlık, nasıl bir merhametsizlik, nasıl bir vicdansızlıktır?” dedi.
‘’Otel sahipleri canları kurtarmak yerine arabalarını kurtarmaya çalıştı’’
Yangın öncesi hazırlanan ve eksikliklerin belirtildiği yangın raporunun otel sahipleri tarafından ‘’maliyet’’ bahanesiyle geri çekildiğini ve yangının söylenenden daha erken başlandığı bilgilerini paylaşan Kotan, ‘’Yalnızca ayrıcalıklı misafirler için kurtarma operasyonu yapıldığını ve otel yöneticilerinin tamamının kurtulduğunu biliyor. Bilirkişi raporunda da açıkça belirtilen ‘altın zamanın’, canlarımızı kurtarmak için değil, otel sahiplerinin arabalarını çıkarmak için kullanıldığını, karartılan delilleri, silinen kamera kayıtlarını da biliyoruz,” diyerek yetkililerden şeffaf bir yargılama süreci talep etti.
‘’Ölenlerin yaş ortalaması sadece 27,5’’
Zeynep Kotan, hayatını kaybeden 78 kişinin 36’sının çocuk olduğunu, ölenlerin yaş ortalamasının yalnızca 27,5 olduğunu vurguladı: “Onlar yeni bir yüzyıla umut atmış bir kuşağın temsilcileriydi. Ama 2025’in bir kış gecesinde aç gözlülüğün karanlığında nefessiz bırakıldılar. Biz çocuklarımızı, kardeşlerimizi, torunlarımızı geleceğe hazırlıyorduk mezara değil. Onların öldüğü yer bir savaş alanı değildi, bir tatil oteliydi. Sabah kayak yapacaklardı. Ama sabaha ulaşamadılar.”
Kotan, sorumluların hesap vermesini istedi: “Biz bugün burada, bu katliamda sorumluluğu bulunan herkesin ve her kurumun hesap vermesini talep ediyoruz. Bugün sanık sandalyesinde oturanlara ek olarak, görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında da derhal soruşturma izinlerinin verilmesini bekliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı hiçbiri bu zamana kadar soruşturma izni vermedi. Yasalar çerçevesinde verilmesi gereken bu izinlerin bir an önce verilmesini bekliyoruz.”
Siyasi liderlerden önemli katılım
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve AKP Erzurum Milletvekili Selami Altınok da duruşma salonunda hazır bulunuyor.
Mahkeme talebi reddetti
Gazeteci İbrahim Türk’e göre, müşteki vekiller, usule yönelik tartışma talebinde bulundu ancak bu talep heyet tarafından reddedildi. Kanıtlara erişimin UYAP üzerinden paylaşıldığı vurgulanırken Müşteki avukatlarından Ömer Kavili, heyetin kararına itiraz etti: "Verdiğiniz karar kanuna aykırıdır.” dedi.
Otelin sahibi: ‘’Gelirim 100 bin TL’’
Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül, duruşmada aylık gelirinin 100 bin TL olduğunu beyan etti. Acılı aileler ise Ergül’ün bu açıklamasına tepki gösterdi.
Otel müdürü: ''Olayla ilgili yetkim ve sorumluluğum yok''
Gazelle otel müdürü Sanık Ahmet Demir, duruşmada kürsüye çıktı.
Demir, savunmasına şu ifadelerle başladı: “İddialara geçmeden önce, yaşanan bu elim olay nedeniyle çok samimi duygularımla özür diliyorum. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. O gün yaşananlar hâlâ aklımdan çıkmıyor. O insanların yaşadığı tarifsiz acıları unutamıyorum.” Bu sözler üzerine, acılı aileler araya girerek tepki gösterdi.
Tepkiler yükselirken sanık Ahmet Demir şöyle devam etti: “Ben Gazelle Otel’in müdürüyüm. Olayla ilgili resmi bir yetkim veya yönetsel sorumluluğum yok.”
Mahkeme Başkanı araya girerek, “Savunmana geç. Yangın raporunu açıkla, kayıt okuma,” uyarısında bulundu.
‘’Bu bir kazadır’’ sözleri mahkemeyi karıştırdı
Sanıklardan Ahmet Demir’in avukatının, “Bu bir kazadır, olası kast burada yoktur” ifadelerini kullanması, mağdur aileler tarafından sert tepki gördü.
Cübbesini çıkararak salondan ayrıldı
Mahkemede en dikkat çekici an ise yangında ailesinden 8 kişiyi birden kaybeden avukat Yüksel Gültekin’in, "Bu olay karşısında savunmalarını yaparken gerçeğe aykırı beyanlarda bulunacak, sahte gözyaşı dökecek bu merhametsiz yüreklerin sözlerine tahammül edemeyeceğim" ifadelerinden sonra cübbesini çıkararak salondan ayrıldığı an oldu.
Gültekin, konuşmasında şunları söyledi:
"8 evladını kaybeden babayım... Bu duruşmaya cübbemi çıkararak katılıyorum. 72 can da benim evlatlarım kadar kıymetliydi. Bu dünyada kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı. Suçluların en ağır şekilde cezalandırılması için çabalayacağım."
Bu olaydan sonra duruşmaya ara verildi.
Çapraz sorguda gerilim
Emrullah Erdinç’in edindiği bilgilere göre müşteki avukatı, sanık Ahmet Demir’e, “Siz daha evrak itfaiyeye gitmeden, neden itfaiye müdürünü aradınız?” sorusunu yöneltti. Demir ise yanıt olarak, “Kadir Özdemir istediği için, yardım amaçlı aradım.” sözlerini kullandı.
Avukat sorularına, “Peki, neden Kadir Özdemir’e ‘iptal dilekçesi verin’ dediniz? Kendisi böyle söylüyor.” şeklinde devam ederken sanık Ahmet Demir ise “Ben Kadir Özdemir’e böyle bir bilgi vermedim.” yanıtını verdi.
Müşteki avukatı, otelin sahibi yani Halit Ergül’ü işaret ederek,“Halit Bey (Ergül)’den bir şey sakladınız mı?” sorusunu yönelttiği esnada mahkeme başkanı teknik bir aksaklık sebebiyle duruşmaya saat 13.45’e kadar ara verdi.
Ara esnasında mağdur yakınları, sanıklara tepki gösterdi.