Bilim

Kediler nasıl evcilleşti? Kedilerin dünyayı ele geçirme hikâyesi

Binlerce yıldır hayatımızın başköşesinde yer alan kedilerin kökenine dair bilinenler değişti. Kıbrıs'ta bulunan 9.500 yıllık bir mezar, bu sevimli dostlarımızın Mısır piramitlerinden çok daha önce insanlarla yaşamaya başladığını ortaya koyarken, genetik araştırmalar evcilleşme sürecinin tarihte iki kez tekrarlandığını gösteriyor.

İnsanlığın hayvanlarla kurduğu ilişki, medeniyetin gelişimiyle paralel bir seyir izlemiştir. Genellikle köpeklerin en sadık, kedilerin ise en başına buyruk yol arkadaşları olduğu düşünülse de arkeolojik bulgular bu ilişkinin derinliğini gözler önüne seriyor. Özellikle kedilerin evcilleşme sürecinin sadece Antik Mısır ile sınırlı olduğu algısı, son yıllarda yapılan keşiflerle yıkılmış durumda. Akdeniz'in ortasındaki bir adada yapılan kazılar, kedilerle olan bağımızın tarımın şafağına kadar uzandığını kanıtlıyor.

Kıbrıs'taki sürpriz mezar ve 9.500 yıllık dostluk

Fransız arkeologlar 2001 yılında Kıbrıs'a indiklerinde, nüfusu 1,2 milyon olan adada, insan sayısından daha fazla, yaklaşık 1,5 milyon kediyle karşılaştı. Kedilerin sudan hoşlanmadığı ve en yakın ana kara olan Türkiye'nin adaya 70 kilometre uzaklıkta olduğu düşünüldüğünde, bu canlıların oraya nasıl gittiği büyük bir merak konusuydu.

Kazı çalışmaları sırasında bulunan 9.500 yıllık bir mezar bu sorunun cevabını verdi. Mezarda, çakmaktaşı aletler ve deniz kabuklarıyla birlikte gömülmüş bir insanın yanında 8 aylık bir kedi iskeleti bulundu. Bu keşif, insan ve kedi dostluğunun, kedi sevgisiyle ünlü Antik Mısır'dan tam 4.000 yıl önce başladığını kanıtlayan en eski delil olarak kayıtlara geçti.

Vahşi atalarından neredeyse farksızlar

Günümüz ev kedileri Felis catus türüne ait olsa da kökenleri Felis silvestris adlı yaban kedisine ve özellikle onun bir alt türü olan Afrika yaban kedisine (Felis silvestris lybica) dayanıyor. Kuzey Afrika ve Güneybatı Asya'da hala görülebilen bu vahşi atalar, evimizdeki kedilerden fiziksel olarak çok da farklı görünmüyor.

Sadece biraz daha büyük olan bu kediler, evcil torunlarında görülen renk çeşitliliğine sahip değil ve genellikle omurgalarına dik uzanan çizgili bir kürk yapısı taşıyorlar. Antik Mısır sanatında tasvir edilen kedilerde de bu desenlerin birebir aynısı görülüyor. Köpeklerin aksine, kedilerin ataları sürü halinde yaşamayan ve yalnız takılan canlılar olduğu için evcilleşme süreçleri de diğer hayvanlardan oldukça farklı gelişti.

Fare avcılığından ev arkadaşlığına uzanan süreç

Arkeolog Dr. Melinda Zeder, evcilleştirmenin üç yolu olduğunu belirtiyor: Av yolu, yönlendirilmiş yol ve ortakçıl (kommensal) yol. Atlar ve eşekler yük taşıma amacıyla insanlar tarafından bilinçli olarak "yönlendirilmiş yol" ile evcilleştirilirken, kediler insan yerleşimlerine "ortakçıl yol" ile dahil oldu.

Yiyecek artıkları ve insan tahıllarına gelen fareler, kedileri yerleşim yerlerine çekti. Kuzeybatı Çin'de 5.600 yıl öncesine ait kedi kalıntılarında yapılan izotop analizleri, bu kedilerin insanların temel gıdası olan darıyı yiyen kemirgenlerle beslendiğini, hatta bazılarının doğrudan insanlar tarafından beslendiğini ortaya koydu. İnsanlar zamanla haşereleri yok eden bu yetenekli avcıları yerleşim yerlerinde tutmak için onları teşvik etmeye başladı.

Tarihte iki kez gerçekleşen evcilleşme

Genetik analizler, kedilerin tarih boyunca tek bir seferde değil, iki farklı dönemde evcilleştirildiğini gösteriyor. İlk evcilleşme yaklaşık 10.000 yıl önce Güneybatı Asya'da gerçekleşirken, ikinci dalga yaklaşık 3.500 yıl önce Mısır'da yaşandı. Modern kedilerin gen havuzu, bu iki farklı dönemdeki popülasyonların karışımından oluşuyor. Mısır'daki Hierakonpolis bölgesinde bulunan ve 3.600 ila 3.800 yıl öncesine tarihlenen mezarlarda, iyileşmiş kırıklara sahip kedi iskeletlerinin bulunması, bu hayvanların insanlar tarafından tedavi edildiğini ve bakım gördüğünü kanıtlıyor.

Dünyayı nasıl ele geçirdiler?

Mısır'dan sonra kedilerin küresel yolculuğu hız kazandı. Romalılar, bu yetenekli avcıları haşere kontrolü için evlerine kabul etti ve imparatorluk genişledikçe kediler de onlarla birlikte Avrupa'ya yayıldı. Kıbrıs'a ilk kedileri getirenler ise muhtemelen 11.000 yıl önce Güneybatı Asya'dan göç eden topluluklardı. Bugün dünya genelinde tahmini 600 milyon kedi yaşıyor. İnsanlar onları yanlarında taşımasaydı, belki de Afrika ve Asya dışına asla çıkamayacaklardı; ancak karşılıklı faydaya dayalı bu ilişki sayesinde kediler, kelimenin tam anlamıyla dünyayı ele geçirmeyi başardı.