İnsanlık yüzyıllardır gökyüzüne bakıp "Yalnız mıyız?" sorusunun cevabını arıyor. Matematiksel olarak evrende binlerce gelişmiş medeniyet olması gerekirken, uzaydan gelen tek bir sinyal bile yok.
Bilim dünyasında "Fermi Paradoksu" olarak bilinen bu sessizliği açıklayan en karanlık senaryo ise Büyük Filtre teorisi. Bu teoriye göre, bir medeniyet yıldızlararası seyahat edecek kadar gelişmeden hemen önce, onu yok eden kaçınılmaz bir felaketle karşılaşıyor.
Ya arkamızda ya da tam önümüzde!
Robin Hanson tarafından ortaya atılan Büyük Filtre teorisi, yaşamın evrimleşme sürecinde aşılması neredeyse imkansız olan bir basamağın olduğunu savunuyor. Eğer bu "Filtre" geçmişimizdeyse, yani yaşamın başlaması veya zeki hayata geçiş çok zorsa, insanlık olarak şanslıyız demektir.
Ancak bilim insanlarını korkutan asıl ihtimal, filtrenin henüz önümüzde olması.Bu senaryoya göre, nükleer savaşlar, yapay zekanın kontrolden çıkması veya iklim krizleri, bir medeniyetin galaksiye yayılmadan hemen önce kendi sonunu getirmesine neden olan o aşılması imkansız engeli oluşturuyor.
Mars’ta hayat bulmak felaketimiz olabilir
Popüler inanışın aksine, birçok astrobiyolog Mars'ta veya Jüpiter’in uydusu Europa’da karmaşık yaşam formları bulmaktan korkuyor. Çünkü başka bir gezegende gelişmiş yaşam bulmamız, "Büyük Filtre"nin geçmişte değil, gelecekte olduğunu kanıtlayabilir.
Eğer yaşam her yerde bu kadar kolay başlıyorsa, neden galakside devasa imparatorluklar görmüyoruz? Cevap basit ama ürpertici: Çünkü hepsi o görünmez engele takılıp yok oldu. Bu bakış açısına göre uzaydaki o derin sessizlik, aslında bir mezarlığın sessizliği olabilir.
Unutmamak gerekir ki; Büyük Filtre, Fermi Paradoksu'nu açıklamak için geliştirilen bilimsel bir "teori"den ibaret.