İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “Aziz İhsan Aktaş Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” soruşturmasını tamamladı. Aralarında çok sayıda belediye başkanının da bulunduğu 200 kişi hakkında hazırlanan iddianame tamamlanarak İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu.
Özgür Özel: Tel tel dökülen bir iddianame
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çankaya Belediyesi Atatürk Sanat Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada iddianameye sert tepki gösterdi.
Özel, örgüt lideri olduğu öne sürülen Aziz İhsan Aktaş’ın itirafçı yapılarak serbest bırakılmasını eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Yapmadığı kalmamış ama itirafçı olmuş, örgüt kurmuş dışarıda; güya o örgütte birlikte suç işlediğini iddia ettiği kişiler içeride. Kendisi hakkında dünya kadar şey yazıyor ama serbestçe geziyor. Adıyaman, Adana, Seyhan, Ceyhan belediye başkanlarıyla ilgili birer satırlık ifadelerle suçlamalar yapılmış. Bu işlerin yeri İstanbul değil, kendi memleketleri. Suçlamaların türünü değiştirerek dosyayı orada tutmak tam bir tutarsızlık. Karşımızda adeta tel tel dökülen bir iddianame var.”
“İftiralar çökecek, adalet yerini bulacak”
Yargı sürecinin başladığını hatırlatan Özel, “Bu vakitten sonra yargılama evresine geçiliyor, deliller tartışılacak, savunmalar yapılacak, iftiralar çökecek” dedi.
CHP lideri, tutuklu belediye başkanlarının serbest bırakılması gerektiğini savunarak şu ifadeleri kullandı:
“Artık bu işin bahanesi kalmamıştır. Bütün deliller toplanmıştır, iddianameye yazılmıştır. Tutuksuz yargılama esastır. Zeydan Karalar’ın gideceği yer Adana’dır, Ahmet Özer’in gideceği yer Esenyurt’tur. Belediye oradadır, hizmet beklemektedir. Tahliye ve tutuksuz yargılama adaletin, vicdanın ve ahlakın gereğidir.”
“Mussolini’nin ön infaz yöntemi uygulanıyor”
Özel, davayı “ön infaz” yöntemiyle yürütülen bir süreç olarak tanımladı ve şu sözlerle eleştirisini sürdürdü:
“Hodri meydan! İddialar ortaya konulacak, savunmalar yapılacak. Deliller tartışılacak. Ama artık 1 yıldır süren bu zulüm bitmeli. Yargılama yapılmalı, suçlu varsa ortaya çıkmalı, beraat eden beraat etmeli. Burada artık daha fazla Mussolini’nin ‘ön infaz yöntemi’ ile bu tutukluluklar sürdürülmemelidir.”