Antalya, bugün öğle saatlerinde korkutan bir depremle sarsıldı. Merkez üssü Serik ilçesi olan ve çevre illerden de hissedilen depremin büyüklüğü AFAD tarafından 4,9, Kandilli Rasathanesi tarafından ise 5,2 olarak açıklandı. Sarsıntının hemen ardından gözler uzmanlara çevrilirken, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş'tan bölge halkını kaygılandıran bir uyarı geldi. Bektaş, sismik aktivitedeki artışa dikkat çekerek önümüzdeki saatlerin kritik olduğunu belirtti.
"Sismik artış kaygı verici"
Deprem Bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, bölgedeki hareketliliğin endişe verici olduğunu vurguladı. Bektaş, "9 saat arayla 4,3'ten 5,2 (Kandilli) - 4,9 (AFAD) büyüklüğüne artan depremsellik kaygı vericidir" ifadesini kullandı. Yaşanan son durumu iki ihtimale bağlayan Bektaş, "Depremsellik önümüzdeki saatlerde artabileceği gibi, 2020-2022 yıllarında yaşanan depremler gibi sönümlenebilir de" dedi. Vatandaşlara "Panik yok" çağrısı yapan Bektaş, "Önümüzdeki 4-5 saat kritik. Dikkat!" uyarısında bulundu.
AFAD 4,9, Kandilli 5,2 olarak açıkladı
Saat 13.21'de meydana gelen depremle ilgili resmi kurumlar farklı büyüklükler açıkladı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin büyüklüğünü 4,9 olarak duyururken, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ise yaptığı revizeyle büyüklüğü 5,2 olarak belirledi. Depremin yerin 28,25 kilometre derinliğinde gerçekleştiği bildirildi. Sarsıntı Antalya'nın yanı sıra Isparta ve Burdur'da da net bir şekilde hissedildi. Antalya Valiliği'nden yapılan ilk açıklamada, gelen ilk bilgilere göre olumsuz bir durum olmadığı belirtildi.
"Fay olmayan yerlerde depremler oluyor"
Prof. Dr. Osman Bektaş, yaşanan son depremlerin, MTA diri fay haritasının yenilenmesi gerekliliğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. "Fay olmayan yerlerde depremler oluyor" diyen Bektaş, "Neyseki, AFAD, 'Türkiye Deprem Tehlikesi Haritası'nda bu açığı başka haritalardan yararlanarak kapatmıştır" ifadesini kullandı. Uzman, bu tür gelişmelerin, deprem riski değerlendirmelerinde geleneksel fay haritalarının ötesine geçilmesi gerektiğini gösterdiğine işaret etti.





