Rusya’nın Pasifik Okyanusu’na bakan bölgesinde yer alan Kamçatka Yarımadası’nda 8,8 şiddetinde büyük bir deprem meydana geldi. Dev tsunami dalgalarının oluşmasına sebep olan sarsıntı, son yılların en büyük depremi olarak kabul edilirken bölgedeki aktivitenin dünyayı nasıl etkileyeceği merak konusu.
Rusya depremi Türkiye’yi etkiler mi?
Kamçatka depremi, Kuril-Kamçatka Çukuru’nda, Pasifik ve Ohotsk Deniz plakalarının kesişim noktasında meydana geldi. Söz konusu bölge dünyanın en aktif sismik alanları arasında kabul edildiği için tarih boyunca birçok şiddetli depremle sarsıldı. Bu depremin Türkiye’deki aktif fay hatlarını etkileyip etkilemeyeceği ise şiddetle merak ediliyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Okan Tüysüz, “Kamçatka’daki deprem, coğrafi olarak çok uzak bir bölgede. Türkiye’deki Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ya da Batı Anadolu fay hatlarıyla doğrudan bir enerji transferi mümkün değil. Tetiklenme riski bilimsel olarak oldukça düşük” diyerek Rusya depreminin Türkiye’ye etkisinin olmayacağını ifade etti.
Bir diğer uzman Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ise, “Uzak depremlerin yerel fay hatlarını tetiklediği iddiası, genellikle 9,0 ve üzeri büyüklükteki depremlerde tartışılır, ancak bu durum bile nadirdir” açıklamasında bulundu.
Türkiye’deki depremlerin sebebi iç dinamikler
Türkiye’de meydana gelen hiçbir depremin dış etmenlerden kaynaklanmadığı ifade ediliyor. Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), 1939 Erzincan depremi ile 1999 Marmara depremi gibi büyük sarsıntılar gerçekleştirdi.
Türkiye’nin her an deprem üretebilecek aktif fay hatlarına sahip olduğunu ifade eden AFAD Deprem Dairesi Başkanı Dr. Murat Nurlu, ‘’Kamçatka gibi uzak depremlerden ziyade, kendi fay hatlarımızdaki gerilim birikimi risk oluşturuyor. Özellikle Marmara Bölgesi’nde 7,0 ve üzeri bir deprem beklentisi sürüyor” dedi.
Deprem uzmanları depremin kendisinden ziyade ona yapılacak hazırlıkların yaşam ile ölüm arasındaki çizgiyi belirlediği görüşünde birleşiyor. AFAD’ın son raporlarına göre, Türkiye’de 6 milyon yapı deprem riski taşıyor ve bu yapıların %60’ı yenilenmeyi bekliyor. Yerel yönetimlerin acil durum planları, deprem eğitimleri ve tahliye tatbikatları da hayati önem taşıyor.