Suriye’nin Süveyda ilinde öldürülen Dürzi toplumunun önde gelen isimlerinden Şeyh Raid el‑Metni’nin ailesi, olaya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada cinayetten İsrail destekli ve Hikmet el‑Hecri liderliğindeki “Ulusal Muhafızlar”ı sorumlu gösterdi. Aile, Şeyh Raid’in kaçırılması, gözaltına alınması ve ölümünün kapsamlı bir soruşturmayla ortaya çıkarılması için uluslararası bir komisyon kurulması çağrısında bulundu.
Aile açıklaması suçlamaları Ulusal Muhafızlar’a yöneltiyor
Ailenin yaptığı açıklamada, Şeyh Raid el‑Metni’nin tutuklanması ve ölümünün “savunmasız bir insana karşı işlenen tam teşekküllü bir suç” olduğu ifade edildi. Açıklamada, kaçırılma ve öldürülme olayına karışan, emir veren ya da süreci örtbas eden herkesin sorumlu tutulacağı vurgulandı.
Aile, Şeyh Raid el‑Metni’nin Operasyon Odası talimatıyla tutuklandığını belirtti. Gözaltı işleminin Kale kavşağından El‑Mukavvas’ın başlangıcına kadar uzanan geniş bir alanda Ulusal Muhafızlar tarafından gerçekleştirildiği kaydedildi.
Gözaltında işkence iddiaları
Açıklamada, Şeyh Raid el‑Metni’nin gözaltında tutulduğu üç gün boyunca işkenceye maruz kaldığı iddia edildi. Ailenin aktardığına göre, cesedi üzerinde kurşun yaraları, darp izleri, kırıklar ve elektrik şoku bulguları tespit edildi. Bu bulguların “aşırı doz tansiyon ilacı” iddiasıyla açıklanamayacağı belirtilerek, ölümün sistematik işkencenin sonucu olduğunun açık şekilde ortaya çıktığı savunuldu.
Suçlamalar için “asılsız ve uydurma” vurgusu
Şeyh Raid’e yöneltilen suçlamaların gerçek dışı olduğu belirtilen açıklamada, “Gerçekten suçlamaları kanıtlayabilecek durumda olsalardı, onu adil ve kamuya açık bir yargılamaya sevk ederlerdi. Bunun yerine gerçeği gizlemek için cinayet yolunu seçtiler” ifadelerine yer verildi.
Uluslararası soruşturma ve adalet çağrısı
Aile, olayın tüm yönleriyle açığa çıkarılması amacıyla bağımsız bir uluslararası soruşturma komisyonu oluşturulmasını talep etti. Açıklamada, “Adalet yerini bulana kadar failleri takip etme konusundaki yasal ve insani hakkımıza bağlıyız.” denildi.
Topluma provokasyonlara kapılmama çağrısı
Metinde, Süveyda toplumunun karşılıklı provokasyonlara sürüklenmemesi gerektiği vurgulandı. “Kimseye saldırmadık, saldırıya da müsamaha göstermeyeceğiz ve misliyle karşılık vereceğiz.” ifadelerine yer verilerek sükunet çağrısı yapıldı.
