Türk savunma sanayii, insansız hava araçları (İHA) konusundaki başarısını mikro seviyeye taşıdı. Uludoğan Savunma Sanayi Teknoloji tarafından, TÜBİTAK 1501 Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı kapsamında geliştirilen "Nanoalp", alanında Türkiye’de ilk, dünyada ise ikinci platform olma özelliğini taşıyor.
Küresel rakibine teknolojik çalım
Nanoalp, sınıfındaki tek küresel rakibine (genellikle NATO ordularının kullandığı yüksek maliyetli sistemler) kıyasla kritik üstünlüklerle donatıldı. Muadilinden farklı olarak tam otonom uçuş yeteneğine sahip olan Nanoalp, sensör füzyonu teknolojisi sayesinde çevresini algılayarak karmaşık ortamlarda operatör bağımsız görev yapabiliyor. Sistemin en dikkat çekici özelliklerinden biri de operasyon sahasında hayati önem taşıyan "çok sessiz uçuş" kabiliyeti ve yüksek yerlilik oranı.
Kendi ağırlığının 3.5 katı mühimmat taşıyor
Platformun oyun değiştirici asıl özelliği ise boyutuna tezat oluşturan taşıma kapasitesi. Sadece 100 gram ağırlığında olan Nanoalp, kendi ağırlığının 3.5 katına kadar, yani 350 grama kadar faydalı yük taşıyabiliyor.
Bu kapasite, Nanoalp’i sadece bir "gözetleme" aracı olmaktan çıkarıp taktik bir vuruş gücüne dönüştürüyor. Sistem, bu taşıma kapasitesi sayesinde el bombası veya C4 gibi patlayıcıları taşıyarak, riskli anlarda bir kamikaze İHA olarak kullanılabiliyor.
Bina içi operasyonların "görünmez" gücü
Nanoalp'in ana görev sahası, askerler için en yüksek riskleri barındıran meskun mahal ve bina içi operasyonlar olacak. GPS sinyallerinin zayıf olduğu veya kesildiği kapalı alanlarda, özel kuvvet unsurları bir odaya girmeden önce Nanoalp'i göndererek içerideki tehditleri tespit edebilecek veya doğrudan etkisiz hale getirebilecek.
Yeni nesil "termal gözler" ve güvenli hat
Geliştirilen yeni nesil Nanoalp, donanım açısından da güncellendi. Sistem artık zifiri karanlıkta dahi görev yapabilen yüksek çözünürlüklü termal görüntüleme sistemi ve düşük ışık koşullarına optimize edilmiş elektro-optik kameralarla donatıldı. Elde edilen kritik istihbarat görüntülerinin güvenliği ise, uzun menzilli ve karıştırmaya karşı dirençli "Yazılım Tanımlı Radyo" (SDR) bağlantısı ile sağlanıyor.





