İnsanlık tarihinin teknolojik gelişim süreci, genellikle sanayi devrimiyle birlikte hızlanan bir ivme olarak kabul edilir. Ancak Ege Denizi'nin derinliklerinden çıkan tek bir paslı metal parçası, bildiğimiz tüm tarih kitaplarını yeniden yazdıracak türden bir mühendislik harikasını karşımıza çıkardı.

M.Ö. 1. yüzyıla tarihlenen Antikythera Mekanizması, sadece bir arkeolojik buluntu değil, aynı zamanda antik dünyanın ulaştığı akıl almaz matematiksel seviyenin en somut kanıtı olarak bilim dünyasını sarsmaya devam ediyor.

2 Bin Yıl Önce Bulundu, Sırrı Çözülemedi Bilimin Imkansız Dediği Cihaz!

Fırtınadan kaçarken tarihin en büyük keşfini yaptılar

Her şey 1900 yılının Paskalya döneminde, bir grup Yunan sünger avcısının Akdeniz'de yakalandıkları şiddetli bir fırtınadan kaçarak Antikythera Adası'na sığınmasıyla başladı. Fırtına dindikten sonra denize dalan Elias Stadiatis, 42 metre derinlikte devasa bir antik batıkla karşılaştı.

1901 yılında batıktan çıkarılan ve ilk başta sadece "paslı bir taş" sanılan parça, ancak bir yıl sonra Arkeolog Valerios Stais tarafından dikkatle incelendiğinde içindeki bronz dişli çarklar fark edildi. O günden bu yana geçen 125 yıla rağmen, bu 2000 yıllık mühendislik harikasının tüm sırları henüz aydınlatılamadı.

2 Bin Yıl Önce Bulundu, Sırrı Çözülemedi Bilimin Imkansız Dediği Cihaz! (1)

Bin 500 yıl boyunca eşi benzeri üretilemedi

Yapılan X-ray analizleri ve üç boyutlu taramalar, mekanizmanın içinde 30’dan fazla bronz dişli çarkın iç içe geçtiğini ortaya koydu. Bu karmaşıklıktaki bir düzeneğin benzerine, ancak 14. yüzyılda mekanik saatlerin icadıyla rastlanabildi.

Bilim insanları, bu analog bilgisayarın güneşin ve ayın konumlarını hesaplamak, ay tutulmalarını önceden bildirmek ve antik Olimpiyat Oyunları'nın tarihlerini belirlemek için kullanıldığını tespit etti. Cihazın, Ay’ın gökyüzündeki hız değişimlerini bile milimetrik hassasiyetle simüle edebilmesi, o dönemin astronomi bilgisinin ne kadar ileri düzeyde olduğunu gösteriyor.