1920'lerden bu yana bilinen, ancak son dönemde kilo verme amacıyla popüler hale gelen Ketojenik (Keto) diyeti, birçok kişi tarafından hızlı sonuç alma umuduyla tercih ediliyor. Epilepsi tedavisinde kullanılan bu beslenme modeli, vücudu 'ketoz' adı verilen metabolik bir duruma sokarak yağ yakımını hızlandırıyor. Peki, bu diyet gerçekten güvenli mi? Uzmanlar, keto diyetinin bilinmeyen risklerini sıralıyor.

Keto Diyeti Nedir İşte Bu Diyetin Çok Konuşulmayan Riskleri

Açlık hissi ve ruh hali değişimleri ilk haftada vazgeçiriyor

Keto diyetine başlayanların yarısından fazlasının ilk hafta içinde bıraktığı belirtiliyor. Bunun en önemli nedeni, şiddetli açlık hissi ve sürekli karbonhidrat kısıtlamasıyla baş etmenin zorluğu. Ayrıca, kan şekerindeki düşüşe bağlı olarak ani ruh hali değişimleri, depresyon ve anksiyete belirtileri de sık görülen yan etkiler arasında.

Ciddi sağlık riskleri: Ketoasidoz ve yüksek kolesterol

Diyetin en ciddi risklerinden biri, 'ketoasidoz' adı verilen ve kanın aşırı asidik hale gelmesiyle sonuçlanan durum. Bu tablo, komaya hatta ölüme yol açabiliyor. Ayrıca, yüksek yağlı beslenme düzeni nedeniyle kolesterol seviyelerinde artış gözlemlenebiliyor, bu da kalp hastalığı riskini yükseltebiliyor.

Keto Diyeti Nedir İşte Bu Diyetin Çok Konuşulmayan Riskleri (1)

Bağışıklık sistemi zayıflıyor, adet düzeni bozulabiliyor

Keto diyetinde meyve ve lifli tahıllar gibi bağışıklığı güçlendiren besinlerin tüketimi sınırlı olduğu için vücudun savunma mekanizması zayıflayabiliyor ve grip gibi hastalıklara yakalanma ihtimali artıyor. Kadınlarda ise hızlı kilo kaybına bağlı olarak hormon dengesi bozulabiliyor ve adet düzensizlikleri yaşanabiliyor.

Günlük yaşamı etkileyen yan etkiler: Halsizlik, ağız kokusu, susuzluk

Diyetin başlangıç döneminde vücut enerji kaynağı olarak karbonhidrat yerine yağ yakmaya adapte olurken, yoğun bir halsizlik ve yorgunluk hissedilebiliyor. Yağ yakımının bir yan ürünü olan ketonlar, nefeste hoş olmayan bir kokuya (aseton kokusu) neden olabiliyor. Ayrıca, vücudun su ve elektrolit dengesinin değişmesi, sık idrara çıkma ve susuzluk hissi yaratabiliyor.

Sodyum düşüklüğü ve kas krampları

Düşük karbonhidrat alımı, vücutta sodyum kaybına yol açarak elektrolit dengesini bozabiliyor. Bu durum, kas krampları, düşük enerji, baş dönmesi ve zihinsel bulanıklık ('keto gribi' olarak da bilinir) gibi şikayetlere sebep olabiliyor.