Yıllardır Parkinson hastalığının kökenini genetik kodlarımızda arayan bilim dünyasında rota değişiyor. Wired dergisinin dikkat çeken raporuna göre; suçlu sandığımız genetik faktörler vakaların sadece %15'ini açıklarken, asıl tehlike musluklarımızdan akan suda veya soluduğumuz havada gizleniyor olabilir: Trikloroetilen (TCE).

Görünmez tehlike: TCE

Rochester Üniversitesi'nden nörolog Ray Dorsey liderliğindeki araştırmacılar, endüstriyel bir çözücü olan TCE'nin Parkinson vakalarındaki küresel patlamanın baş sorumlusu olabileceğine dair güçlü kanıtlar sunuyor. Kuru temizlemede, metal yağlarını gidermede ve halı temizliğinde yaygın olarak kullanılan bu kimyasal, toprağa ve yeraltı sularına karışarak on yıllarca yok olmuyor.

500 kat daha riskli

Araştırmalar, TCE'ye maruz kalan bireylerin Parkinson'a yakalanma riskinin %500 daha fazla olduğunu gösteriyor. Özellikle ABD'deki Camp Lejeune askeri üssünde yaşanan su kirliliği skandalı, bu bağlantının en somut kanıtı olarak gösteriliyor. Orada kirli suyu kullanan binlerce asker yıllar sonra Parkinson teşhisi aldı.

Sessiz salgın

TCE'nin en korkutucu yanı "sinsi" olması. Renksiz ve hafif tatlı bir kokuya sahip olan bu madde, buharlaşarak binaların içine sızabiliyor. Dorsey'e göre, dünya genelinde hızla artan Parkinson vakaları sadece yaşlanan nüfusla açıklanamaz; çevremizi saran bu görünmez kimyasal, insan yapımı bir salgına neden oluyor olabilir.