Uyuşturucu soruşturması kapsamında Adli Tıp’ta saç örneği pozitif çıkan Sadettin Saran’ın açıklamaları sonrası, saç testlerinin güvenilirliği yeniden tartışma konusu oldu. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, saç analizinin neden kritik olduğunu anlattı.
Uyuşturucu kanda kısa sürede kayboluyor
Prof. Dr. Sevil Atasoy’a göre uyuşturucu maddeler kanda çok kısa sürede vücuttan atılıyor. Esrar ve kokain gibi maddeler bazen 24 saat, bazen birkaç gün içinde kanda tespit edilemez hale geliyor.
Saç, geçmişe dair kayıt tutuyor
Atasoy, saçın adli tıp açısından önemli bir veri kaynağı olduğunu belirterek, “Saç, bir ağacın yaş halkaları gibidir. Her bir santimetre, yaklaşık bir aylık geçmişi saklar” dedi.
Saçın dip kısmına yakın olan ilk bir santim, son bir aya ait bulguları içeriyor. Saç uzadıkça, aylar öncesine kadar uzanan bir zaman çizelgesi elde edilebiliyor.
Saç rengi sonucu etkileyebiliyor
Atasoy’a göre koyu renk saçlar, açık renklilere kıyasla daha fazla madde tutabiliyor. Bu durum, koyu saçlı kişiler için analizlerde dezavantaj oluşturabiliyor.
Saçın boyalı olması test sonuçlarını anlamlı şekilde etkilemiyor. Asıl belirleyici olan, maddenin kandan saç köklerine geçmesi.
Çevresel temas sonucu etkilemiyor
Uyuşturucu maddelerin bulunulan ortamlardan saça bulaşmasının test sonucunu etkilemediğini vurgulayan Atasoy, esas tespitin kandan geçen maddelerle yapıldığını söyledi.
Saç dışındaki kıllar da incelenebiliyor
Koltuk altı, göğüs ve kasık kıllarında da benzer bulgulara rastlanabiliyor. Ancak bu bölgelerde uzama süresi net bilinmediği için kullanım zamanı daha zor belirleniyor.





