Konya’nın Çumra ilçesinde doğan Abdullah Aksoy, çiftçi bir ailenin üçüncü çocuğuydu. Kardeşleri Almanya'ya çalışmaya gittiğinde, o ailesinin yanında kalmayı seçti. 15 yaşında tarlada yaşadığı bir kaza sonrası epilepsi hastalığına yakalandı. Nöbetler başladı. Başlarda insanlar ona acıdı, yardım etmeye çalıştı. Ama zamanla “garip” davranışları nedeniyle çevresinden dışlanmaya başladı.

İki kez evlendi. İlk evliliği kısa sürdü, ikinci evliliğinden iki çocuğu oldu. Ancak iki eşi de aynı gerekçeyle onu terk etti: “Normal değil.” Ailesi uzaklaştı, arkadaşları kalmadı.

İlk Saldırı 1962 Yılında Gerçekleşti

Türkiye’nin İlk Eşcinsel Seri Ktili Çumra Canavarı Abdullah Aksoy’un Ürkütücü Hikayesi…Hepsi Konya'da Yaşandı! (8)

İlk resmi suç kaydı 1962 yılına ait. Mahalleden arkadaşı Muharrem Ö. ile evinde sohbet ederken, ona cinsel birliktelik teklif etti. Muharrem teklifi reddettiğinde, Aksoy bir anda eline geçirdiği keserle saldırdı. Muharrem bayıldı, ama şans eseri kurtulup karakola giderek olayı anlattı.

Aksoy gözaltına alındı. Ancak olayı "küçük bir kavga" gibi yansıttı. 80 gün hapis cezası aldı. Serbest kaldıktan sonra değişen bir şey olmadı. Sadece daha dikkatli olmaya karar verdi.

Çatalhöyük Kazılarında Çalıştı

Türkiye’nin İlk Eşcinsel Seri Ktili Çumra Canavarı Abdullah Aksoy’un Ürkütücü Hikayesi…Hepsi Konya'da Yaşandı! (2)

Serbest kalınca Çatalhöyük kazılarına katılmaya başladı. Burada; arkeologlarla, kazı işçileriyle tanıştı. Özellikle yalnız çalışan veya köyde kimsesi olmayan kişileri gözüne kestiriyordu. 1963 ile 1966 arasında, bölgede aralarında 2 Alman arkeolog ve 3 Türk teknisyenin de olduğu yedi kişi ortadan kayboldu. Sessiz sedasız. Kimse nereye gittiklerini bilmiyordu. O yıllarda kayıp insanlar için büyük çaplı aramalar yapılmazdı. Çumra, Aksoy’un sessiz mezarlığı hâline geldi.

Katil Olduğu Kuru Üzüm Sayesinde Ortaya Çıktı

Türkiye’nin İlk Eşcinsel Seri Ktili Çumra Canavarı Abdullah Aksoy’un Ürkütücü Hikayesi…Hepsi Konya'da Yaşandı! (7)

Ertesi sabah, kocası hâlâ eve dönmeyince soluğu jandarmada alan kadın, ifadesinde "Evden çıkarken cebine bir avuç kuru üzümle iğde koymuştum" dedi.

O sırada Komiser İbrahim Altan, ilçeye yeni atanmış, tecrübesiz olduğu düşünülen ama sezgileri kuvvetli bir memurdu. Son yıllarda artan kayıplar onun dikkatini çekmişti zaten. Ne ilginçtir ki, bu son kaybolan adam da tıpkı diğerleri gibi iz bırakmadan buhar olmuştu.

Aynı gün, köyde gözaltına alınan birkaç isimden biri de Abdullah Aksoy’du. Aksoy, karakol masasında otururken cebinden çıkardığı üzümleri birer birer yemeye başladı. Rahattı. Hatta biraz fazla sakindi. O an sorguya katılan Komiser İbrahim’in gözleri büyüdü. Kadının sabah verdiği ifadeyi hatırladı.

Bu bir tesadüf olabilir miydi? Belki. Bu sıradışı bağlantı üzerine polis Aksoy’un evini aradı. Kazı başlatıldı.

Evin Altından Cesetler Çıktı

Türkiye’nin İlk Eşcinsel Seri Ktili Çumra Canavarı Abdullah Aksoy’un Ürkütücü Hikayesi…Hepsi Konya'da Yaşandı! (1)

İlk olarak evinin altında beş erkek cesedi bulundu. Cesetler cenin pozisyonundaydı, bazıları baş aşağı gömülmüştü. Kimilerinin elleri-ayakları bağlıydı, bedenleri çürümüş ya da parçalanmıştı. Ardından polisin diğer müstakil evlerine geçmesiyle sayı artmaya başladı: 11 ceset!

O an anlaşıldı ki, yıllardır kaybolduğu sanılan pek çok kişi aslında Aksoy’un evlerinin altında yatıyordu.

Sorguda Her Şeyi İtiraf Etti

Türkiye’nin İlk Eşcinsel Seri Ktili Çumra Canavarı Abdullah Aksoy’un Ürkütücü Hikayesi…Hepsi Konya'da Yaşandı! (3)

Abdullah Aksoy, gözaltında hiçbir direniş göstermedi. Tüm cinayetleri soğukkanlılıkla itiraf etti. “Pasif homoseksüelim,” diyordu. Kurbanlarını cami çıkışı ya da kahvehanede gözüne kestiriyordu. Çoğunu evine çay içmeye davet ediyor, cinsel ilişki teklif ediyordu.

Teklifi kabul edenlerle ilişkiye girdikten sonra öldürüyor; reddedenleri ise önce öldürüp, sonra onlara tecavüz ediyordu. Bedenlerini evin altına gömüyor, kimisini bağlayarak, kimisini ise cenin gibi toprağa yerleştiriyordu. Bu detay ilk başta tuhaf bir tercih gibi göründü. Ancak Aksoy’un geçmişiyle yan yana koyulunca daha da ürpertici bir anlam kazandı: Çünkü Aksoy, bir dönem Çatalhöyük kazılarında çalışmıştı.

Çatalhöyük’te yapılan arkeolojik kazılarda, Neolitik dönem insanlarının ölülerini evlerinin altına, özellikle ocak ya da yatak diplerine cenin şeklinde gömdüğü ortaya konmuştu. Bu, yeniden doğuşa, toprağa dönüşe ve ölümle hayatın döngüselliğine dair kadim bir inancın parçasıydı.

2 Nisan 1967’de Tutuklandı

Türkiye’nin İlk Eşcinsel Seri Ktili Çumra Canavarı Abdullah Aksoy’un Ürkütücü Hikayesi…Hepsi Konya'da Yaşandı! (6)

İtiraflardan sonra Abdullah Aksoy, Konya Cezaevi’ne gönderildi. Sorgularda sık sık sara nöbetleri geçirdi. Her ifadesinde “Şeytana uydum,” diyordu. Ailesi bile ondan uzak durdu. Babası, “Yaşasaydı ipini ben çekerdim,” diyerek oğlunu reddetti.

12 Nisan 1967’de İntihar Etti

Türkiye’nin İlk Eşcinsel Seri Ktili Çumra Canavarı Abdullah Aksoy’un Ürkütücü Hikayesi…Hepsi Konya'da Yaşandı!

Dava hazırlıkları sürerken, sabah saatlerinde hücresinde ölü bulundu. Kendisini tavana asarak intihar etmişti. Böylece Türkiye’nin en kanlı seri katillerinden biri, hiç ceza almadan kendi hükmünü vermiş oldu.

Cenazesi kimsesizler mezarlığına gömüldü. Cenaze kortejinde halk mezarı taşladı. O, artık “Çumra’nın yüz karası”ydı. Medya yıllar sonra olayı yeniden gündeme taşıdı. 2002’de NTV’nin İpucu programında işlendi. 2021’de Exxen’deki Türkiye’deki Seri Katiller belgeselinde yer aldı. Sevinç Yavuz’un 2016’daki kitabı olayı tüm detaylarıyla belgeledi.