İngiliz pop yıldızı MARINA, “No Music For Genocide” hareketine katıldığını duyurdu ve son albümü Princess of Power’ı İsrail’deki dijital platformlardan erişime kapattı. Sanatçı, eski plak şirketi Atlantic Records’a da önceki çalışmalarının aynı şekilde engellenmesi için başvuruda bulundu. Bu adım, müzik dünyasında büyük yankı uyandırdı.
“No Music For Genocide” Hareketine Katılım
“No Music For Genocide” hareketi, İsrail’in Gazze’deki askeri eylemlerini ve Batı Şeria’daki uygulamalarını protesto etmek amacıyla başlatıldı. Hareket, sanatçı ve müzik şirketlerinden eserlerini İsrail’deki dijital platformlardan kaldırmalarını talep ediyor.
2025 Eylül ayında başlatılan bu kültürel boykota, aralarında Massive Attack, Lorde, IDLES, MUNA ve Paloma Faith gibi isimler de destek verdi. MARINA’nın katılımıyla hareket, daha geniş bir uluslararası yankı kazandı.
MARINA: Pop Dünyasının Cesur Sesi
MARINA, gerçek adıyla Marina Lambrini Diamandis, 1985 doğumlu Galli şarkıcı ve söz yazarıdır. 2010 yılında yayımladığı ilk albümüyle müzik dünyasına giriş yaptı ve alternatif pop ile elektro-pop tarzıyla dikkat çekti. 2012’de çıkan albümüyle uluslararası üne kavuştu; “Primadonna” ve “How to Be a Heartbreaker” gibi şarkılar dünya çapında hit oldu. Daha sonra yayımladığı Froot, Love + Fear ve Ancient Dreams in a Modern Land albümleriyle vokal gücünü ve müzikal çeşitliliğini kanıtladı.
MARINA’nın müziği, pop müziği synth-pop ve indie-pop unsurlarıyla harmanlamasıyla tanınır. Şarkı sözlerinde genellikle aşk, kimlik, toplumsal sorunlar ve kişisel özgürlük gibi temalara değinir. En çok bilinen şarkıları arasında “Primadonna”, “How to Be a Heartbreaker”, “Froot” ve “Venus Fly Trap” bulunuyor.
Princess of Power İsrail’de Engellendi
MARINA’nın altıncı stüdyo albümü Princess of Power, 6 Haziran 2025’te yayımlanmıştı. Albüm, İsrail’deki tüm dijital platformlardan erişime kapatıldı. Sanatçı ayrıca, daha önce yayımlanan tüm albümlerinin ve single’larının da aynı şekilde engellenmesini talep etti.
Bu hamle, MARINA’nın politik ve etik duruşunu gözler önüne sererken, hayranları ve müzik eleştirmenleri arasında büyük tartışmalara yol açtı. Bazıları bu adımı cesur bir duruş olarak değerlendirirken, bazıları ise müziğin siyasetle ilişkilendirilmesini eleştirdi.
