Aralık ayı şehrin üzerine yavaşça çökerken, İstanbul’un ara sokakları kendine özgü bir renge bürünür. Işıklar, vitrinler ve yıl sonunun telaşı arasında bir detay özellikle dikkat çeker: Tezgahtan sokağa uzanan, kırmızı parlak meyveleriyle “yeni yıl ruhunun habercisi” olan Kokina demetleri.

Bugün çoğumuz için bir yılbaşı süsünden ibaret gibi görünse de bu küçük demet, aslında İstanbul’un yüzyıllardır yaşayan kültürel hafızasının en kırmızı, en dikenli ve en dayanıklı sembollerinden biri.

Yılbaşında Neden Kokina Alıyoruz (1)

Kokina nedir?

Kokina tek bir bitki değildir; el emeğiyle bir araya getirilen iki ayrı parçanın birleşimidir:

  • Ruscus aculeatus: Halk arasında “tavşan memesi” veya “bodur çalı” diye bilinen, sert ve dikenli yapraklara sahip yeşil bitki.
  • Kırmızı Meyveler: Aslında Ruscus’un kendi meyveleri değildir; başka bir bitkinin –çoğu zaman erguvanî kırmızı çileğe benzeyen– meyveleri tek tek bu dikenli gövdelerin üzerine bağlanır.

Bu işlem bugün bile tamamen el işçiliğiyle yapılır. O yüzden her Kokina demeti aslında küçük bir zanaatkârlık eseridir. Meyvelerin yapraklar üzerinde bu kadar düzenli durmasının nedeni “doğal görüntüyü yeniden yaratma” çabasıdır; bitkinin doğada taşıdığı o kırmızı-yeşil kontrastı, insan eliyle tekrar canlandırılır.

Kısacası Kokina bir bitki değil, bir kültür ürünüdür.

Yılbaşında Neden Kokina Alıyoruz (2)

“Kokino” kırmızı demek

Kokina kelimesi kökenini Rumcadan alır. “Kokino”, Rumcada “kırmızı” anlamına gelir.
Bu basit çeviri bile Kokina’nın Rum kültüründeki yerini anlatmaya yeter.

Osmanlı döneminde Beyoğlu, Balat, Samatya ve Kuzguncuk gibi semtlerde yoğun olarak yaşayan Rum aileler, yılın son günlerine yaklaşırken evlerini Kokina demetleriyle süslerdi. Bu süsün anlamı sadece estetik değildi:

  • Kötülüklerden korunma
  • Yeni yılın bereket ve sağlık getirmesi
  • Aileye uğur gelmesi

Rum toplumunda Kokina'nın taşıdığı bu sembolik anlam, zamanla Ermeni ve Yahudi topluluklarına, oradan da İstanbul’un genel halk kültürüne yayıldı. Şehrin kozmopolit yapısı sayesinde Kokina, din ve etnik köken fark etmeksizin bir şehir geleneğine dönüştü.

Yılbaşında Neden Kokina Alıyoruz

Kokina nasıl oldu da yılbaşıyla eşleşti?

Kokinayı gördüğümüzde aklımıza doğrudan yeni yılın gelmesi elbette tesadüf değil. Bu küçük ama anlamı büyük demet, hem renkleri hem de yıllara yayılan gelenekleriyle yılbaşı ruhunun en güçlü sembollerinden biri hâline geldi.

Kokina'nın parlak kırmızı meyveleri, aslında narın taşıdığı anlamla aynı yolu izler: bereket, bolluk ve tazelenme. Yeşil gövdesi ise yaşamın sürekliliğini, umudu ve dayanıklılığı temsil eder. Bu ikili, Roma döneminden bugüne uzanan yılbaşı süsleme ritüelleriyle o kadar uyumlu ki zamanla yeni yılın doğal bir sembolüne dönüştü.

Kokina'nın bu kadar sevilmesinin bir diğer nedeni, haftalar boyunca bozulmadan kalabilmesi. Aralık’ta evine alan biri, çoğu zaman ocak ortasına kadar aynı tazelikle saklayabilir. Eskiden, çabuk solan çiçeklere göre çok daha ekonomik ve pratik bir seçenek olduğu için yılbaşı alışverişinde neredeyse vazgeçilmezdi.

1930’lardan itibaren özellikle Beyoğlu ve Balat’ta yaşayan Rum aileler, Aralık ayı boyunca sokak aralarında Kokina satardı. Yılbaşı alışverişine çıkanların uğramadan geçmediği bu tezgâhlar, İstanbul sokaklarına Noel ve yeni yıl ruhunun geldiğini müjdelerdi. Zamanla Kokina’yı görmek, “yeni yıl yaklaştı” demenin en tanıdık hâline dönüştü.

Yılbaşında Neden Kokina Alıyoruz (3)

Kokina hazırlamak çok zorlu bir iş

Kokina hazırlamak oldukça zahmetli bir iş. Kırmızı meyvelerin, dikenli gövdeler üzerine tek tek ve patlatmadan bağlanması gerekiyor. Bu nedenle satıcılar her Aralık'ta yoğun bir atölye temposuna giriyor. Ayrıca, yeşil çalı kendisi de doğada korunan bir tür olduğundan, her demet değerli bir el emeğini temsil ediyor.

İstanbul'un canlı hafızası

Bir Kokina demeti elinize aldığınızda, aslında İstanbul'un çok kültürlü geçmişine, sokak tezgahlarının nostaljisine ve nesiller boyu aktarılan bir geleneğe dokunuyorsunuz. Bugün dekoratif bir nesne olarak görülse de, o hâlâ şehrin kolektif hafızasında yaşayan canlı bir kültür parçası.

Kokina sadece bir yılbaşı süsü değil; İstanbul'un ruhunu, geçmişini ve bir arada yaşama kültürünü yansıtan sessiz bir taşıyıcı. Yeni yılda bir demet Kokina, geçmişle bağ kurmanın ve geleceğe umutla bakmanın sembolik bir yolu.