Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) koordinasyonunda ve ilgili kurumların desteğiyle hazırlanan ‘’Türkiye Deniz Mekansal Planlaması Haritası’’, IOC-UNESCO nezdinde Türkiye tarafından tescil ettirildi. MSPGlobal platformunda yayımlanan haritayla beraber Türkiye, deniz ve kıyı alanlarının sürdürülebilir kullanımına yönelik planlamasını uluslararası kamuoyunda tanınır hale getirdi.
‘’Bir mihenk taşıdır’’
DEHUKAM Müdürü Dr. Mustafa Başkara, tescille birlikte Türkiye’nin denizlerine sürekli olarak sahip çıktığını ve Mavi Vatan kavramının giderek güçleneceğinin göstergesi olduğunu vurgulayarak, “Bu harita, Türkiye’nin denizlerine sürdürülebilirlik temelinde sahip çıktığının ve Mavi Vatan kavramının sektörel faaliyetlerle desteklenerek güçleneceğinin göstergesidir. Bu, gelecekteki çalışmalar için bir mihenk taşıdır” dedi.
Yunanistan’dan ‘gasp’ iddiası
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin haritasını ‘’Yunan yetki alanlarını gasp eden, uluslararası hukukta temeli olmayan bir girişim’’ olarak nitelendirdi ve IOC-UNESCO’nun bu konuda yetkili olmadığını bildirdi.
Yunan medyası ise Türkiye’nin Mavi Vatan haritasının tescilini hazmedemedi.
Directus, “Erdoğan’ın planı” diyerek Türkiye’nin Mavi Vatan’ı UNESCO “şatafatıyla” meşrulaştırmaya çalıştığını iddia etti.
Hellas Journal, haritanın Ege Denizi’ni ikiye böldüğünü öne sürerken, Evros News, Türkiye’nin “Atina’ya meydan okuduğunu” yazdı.
Ta Nea gazetesi ise “Türkiye’den tahrik” manşetiyle konuyu gündeme taşıdı.
Ege’de gerilim artıyor
Türkiye’nin oluşturduğu harita, Ege Denizi’nde ana karalar arası ‘’ortay hat’’ ilkesine dayansa da Yunanistan’ın maksimalist taleplerinin zıttı şekilde. 16 Nisan 2025 tarihinde yayımladıkları Deniz Mekansal Planlaması Haritası ile Meis gibi adalara 12 mil yetki alanı tanımayı hedefleyen Yunanistan, Ege’nin yüzde 70’inde söz sahibi olmayı hedefliyor.
Türkiye, bu haritanın uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve kendi deniz yetki alanlarını ihlal ettiğini savunuyor. Eski MSB Genel Sekreteri Ümit Yalım, DEHUKAM’ın haritasının Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’deki 220.000 km²’lik kıta sahanlığını Yunanistan’a terk ettiğini iddia ederek eleştiride bulundu.