Belirli zaman dilimlerinde yemek yemeyi sınırlandıran aralıklı oruç diyeti, özellikle kilo vermek isteyenler tarafından sıklıkla tercih ediliyor. 16 saat aç kalıp 8 saat yeme penceresi tanıyan 16/8 gibi modellerle uygulanan bu yöntem, metabolik sağlığı iyileştirme vaadi sunuyor. Peki, bu diyet gerçekten güvenli mi? İşte aralıklı orucun bilinmesi gereken riskleri ve yan etkileri...

Aralıklı Oruç Tehlikeli Mi (1)

Aşırı açlık hissi ve iştah dalgalanmaları başlıca şikayet

Aralıklı oruç sırasında uzayan açlık süreleri, 'ghrelin' olarak bilinen açlık hormonunda artışa neden olabiliyor. Bu durum, bazı bireylerde kontrol edilemeyen yeme ataklarına, stres ve gerginliğe yol açabiliyor. Kısıtlı yeme süresi, kişinin alışkanlıklarına uymadığında atıştırma ihtiyacını da artırabiliyor.

Enerji düşüklüğü ve sindirim problemleri yaşanabilir

Uzun açlık süreleri, vücudun enerji için glikojen depolarını tükettiğinden halsizlik, konsantrasyon eksikliği ve fiziksel performansta düşüşe sebep olabiliyor. Ayrıca, yeme penceresinde hızlı ve fazla yemek yeme eğilimi, şişkinlik, hazımsızlık, mide yanması (reflü) ve lif eksikliğine bağlı kabızlık gibi sindirim sorunlarını beraberinde getirebiliyor.

Uyku düzeni bozulabilir, hormonal denge etkilenebilir

Açlığa bağlı hormonal değişimler, özellikle uyku hormonu melatonin ve stres hormonu kortizol seviyelerini etkileyerek uyku kalitesini düşürebiliyor. Kan şekerindeki düşüşler gece uyanmalarına neden olabiliyor. Kadınlarda ise hormonal dengedeki bu değişimler menstrüel (adet) düzensizliklere yol açabiliyor.

Aralıklı Oruç Tehlikeli Mi

Riskli gruplar için ciddi tehlikeler oluşturabilir

Uzmanlar, aralıklı orucun bazı gruplar için sakıncalı olabileceğinin altını çiziyor:

  • Gebe ve emziren annelerde yetersiz beslenme, bebeğin gelişimini ve süt üretimini olumsuz etkileyebilir.
  • Diyabet hastalarında kan şekeri kontrolü bozulabilir, hipoglisemi (şeker düşüklüğü) riski artabilir.
  • Kronik hastalığı olanlar, çocuklar ve ergenler büyüme-gelişme veya düzenli ilaç kullanımı nedeniyle bu diyetten olumsuz etkilenebilir.
  • Yaşlılarda istenmeyen kilo kaybı, kemik ve bağışıklık sistemi sorunları ortaya çıkabilir.
  • Bazı ilaçları (tansiyon, diyabet ilaçları vb.) alan kişilerde, ilacın aç karnına alınması gerekiyorsa veya elektrolit dengesi bozulabiliyorsa tehlikeli olabilir.

Dehidrasyon ve dengesiz beslenme riski

Yemek yeme süresinin kısıtlanması, su tüketiminin de ihmal edilmesine neden olabiliyor. Bu da baş dönmesi, halsizlik gibi belirtilerle kendini gösteren dehidrasyona (vücudun aşırı su kaybı) yol açabiliyor. Ayrıca, kısıtlı sürede yeterli ve çeşitli besin alınamaması, vitamin ve mineral eksikliklerine neden olabiliyor.