Soruşturmanın merkezine yerleşen isim ise teknoloji dünyasının yakından tanıdığı, bir dönem Pardus projesinin beyin takımında yer alan Murat Gülibrahimoğlu oldu. Savcılık, "teknik deha" olarak bilinen ismin, örgütün milyarlarca liralık kara para trafiğini yöneten "gölge kasa" olduğunu öne sürüyor.
Kod Yazarlığından Suç Örgütü Yöneticiliğine
Murat Gülibrahimoğlu'nun profili, alışılagelmiş "suçlu" tanımlarından oldukça uzak. İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi mezunu olan Gülibrahimoğlu, kariyerine TÜBİTAK’ta başlamış ve Türkiye’nin milli işletim sistemi Pardus’un geliştirilmesinde kritik görevler üstlenmişti.
İddianameye göre bu teknik birikim, ne yazık ki suç örgütünün dijital izlerini silmek ve karmaşık finansal ağlar kurmak için kullanıldı. Gülibrahimoğlu'nun, belediye ihalelerinden elde edilen haksız kazancı, kendisine ait Güney Cebeci Madencilik A.Ş. üzerinden akladığı iddia ediliyor. Savcılık, hafriyat döküm sahalarında "döküm yapılmamış gibi gösterilen" binlerce kamyonun kaydının dijital ortamda silindiğini ve bu paraların paravan şirketler üzerinden sisteme sokulduğunu belirtiyor.
Kırmızı Bülten ve TMSF Devri
Soruşturma düğmesine basılmadan kısa süre önce yurt dışına çıktığı belirlenen Gülibrahimoğlu hakkında, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "Nitelikli dolandırıcılık" suçlamalarıyla Interpol nezdinde Kırmızı Bülten çıkarıldı.
Mahkeme ise sürecin mali boyutuna el attı. Firari şüphelinin Türkiye'deki mal varlığına yönelik geniş kapsamlı bir tedbir kararı uygulandı. Bu kapsamda:
-
Şişli ve Sarıyer’deki lüks gayrimenkulleri,
-
Banka hesaplarındaki nakit varlıklar,
-
Tespit edilen soğuk cüzdanlardaki kripto paralar,
-
Ve Güney Cebeci Madencilik başta olmak üzere tüm şirket hisseleri donduruldu. Şirketlerin yönetimi, mahkeme kararıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi. Kayyum heyeti, şirketin geçmişe dönük tüm kayıtlarını incelemeye alırken, savcılık Gülibrahimoğlu’nun iadesi için diplomatik kanalları zorluyor.
